Ayakta durmakta bile zorlanıyordu ama ağır adımlarla bana doğru yaklaştı. Tam karşımda durduğunda, odadan içeriye sızan ay ışığı sayesinde gözlerini net bir şekilde görebiliyordum sadece. Beklemediğim bir şekilde bana sarıldı, yüzünü boynuma doğru gömdü. Ne ona sarılabildim ne de onu kendimden uzaklaştırabildim. Duygularım gibi mantığım da tutuklu kalmıştı. ''Çok özledim.'' dedi kulağıma doğru fısıldayarak. ''Anlatmaya kelimelerin yetmeyeceği kadar çok özledim hem de.'' diye sözlerine devam etti. Boynuma damlayan gözyaşını hissettim, içim ürperdi. ''Bana güldüğün, beni sevdiğin anların hasretiyle bittim ben. Tek bir bakışınla yanıp kül oldum ben. Gözünün içine bakacak kadar yakın olup elini tutamayacak kadar uzak oluşunla öldüm ben.'' UYARI: Hikâyenin hakları şahsıma ait olup; kopyalanma veya çalınma durumlarında yasal işlem başlatılacaktır. Bu hikâyedeki; tüm kişi, kurum ve kuruluşlar hayal ürünüdür.
44 parts