Bir adam iki kişilik... Hem merhem hem yara... Bir kadın kırık,dökük baştan sona yıkım... Ölümün varlığını unutarak yaşadığım gerçeği yüzüme okkalı bir tokat olarak inerken mavinin en güzel tonuna baktım. Az önce benimle alay eden adam şimdi nefes almakta zorluk çekiyordu. Ölüm var bu dünyada diye haykıran benliğim dehşete düşmüştü. Etrafımıza toplanan korumaların bağırışları kulaklarıma uğultu halinde ulaşırken Evrenin hırıltılı nefeslerini çok belirgin bir şekilde duyabiliyordum. "Evren! Evren, lütfen bana bu acıyı yaşatma." dedim kendim bile duyamayacağım bir şekilde. Daha iki saat önce senin gibi bir adama anca nefret beslerim demiştim. Ama şimdi yüreğim yanıyordu. Şimdi titreyen ellerimde seni seviyorum lafını çok gördüğüm adamın kanları vardı. Oysa nefretten daha güçlü bir duygu hissediyordum ona karşı. Sadece kırgın ve kızgın olan yanıma, kibirime uyarak canını yakmak istemiştim. Şimdi ellerimin arasında can çekişen adama karşı hissettiğim en yoğun duygu sevgiden başka birşey olamazdı. "Seni...sev..."dedi sık sık nefesleri arasında. "Yorma kendini. Ne olursun dayan ne olursun beni bırakıp gitme." Sol göğsünden akan koyu kırmızı sıvıyı biraz olsun azaltmak adına korumaların verdiği bez parçasını bastırırken hissettiğim ılık kan ile derin biri nefes aldım. "Seviyorum...kollarında ölmeyi isteyecek...kadar." Onun sözleriyle ölüyorum sandım. İstediği tek şey sevgi olan bir adama karşı taş duvar olan duruşumdan, çürümüş kalbimden utandım. Başka birisinin bana yaşattığı acının bedelini ona ödeten insanlığımdan nefret ettim. Söylediği ve yaptığı bütün kötü şeyler sanki var olmamış gibi hafızamdan silinirken hatırladığım tek şey buz mavisi gülen gözleri ve iki yanağında oluşan gamzeleriydi. Kapak tasarımı @soranoldumubeni tarafından yapılmıştır😍