Finale yavaştan yaklaşıyoruz sanki?
Bölüme şarkı ekliyorum ama Baran radyoda açacak şarkıyı o yüzden o sırada açın bence çünkü bölümün geneline pek uyan bir şarkı değil.
E finale yaklaştığımız için ve bu bölüm gerçekten uzun olduğu için *😥😥* bol bol oy ve yorumlarınızı bekliyorum heheh👉🏻👈🏻
Bir de...Smut içerir. İlginizi çekmiyorsa atlayabilirsiniz öhö...
İyi okumalar hepinize.❤️
-
Bölüm şarkısı: Zeynep Casalini- DuvarAblamla olan konuşmamızın ardından birlikte asansöre binmiştik.
Beşinci kata geldiğimizde ablam asansörden inerken, ben kalıp yedinci kata geldiğimde asansörden inmiştim.
Babamın vefatının ardından Kenan'la gerçekleştirdiğimiz hiçbir konuşma tamamen ilişkimiz odaklı olmamıştı. Benim babamdan ötürü duyduğum üzüntü her seferinde diyaloglarımıza ister istemez yansımıştı.
Ama şimdi, üzerinden neredeyse bir ay geçmişken düzgün bir konuşmayı ikimiz de hak ediyorduk. Onunsa uzun zaman önce alması gereken bir özür hali hazırda bekliyordu.
Krem rengi, 27 numaralı kapının önüne geldiğimde derince yutkundum. Kafamda ne söylemem gerektiğini ölçüp biçiyor, verebileceği her türlü yanıta hazırlıklı olmaya çalışıyordum.
En kötüsü de, sıkıntılı bir dönemden geçtiğimden ötürü beni reddetmek istememesi düşüncesiydi. Bana acıması en son isteyeceğim şeydi.
Gözlerimi birkaç saniyeliğine yumup açtığımda, yumruk yaptığım elimle kapıya üç kez vurdum.
Vurur vurmaz kalbimin yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlaması bir olmuştu. Kapının diğer tarafından gelen terlik sesiyle, sanki mümkünmüş gibi daha hızlı atmaya başladı, göğüs kafesimin içindeki organ.
Üzerindeki siyah eşofman altı ve gri hoodiesiyle her zamanki ev hâliyleydi kapıyı açtığında. Ama yine de gözüme fazlasıyla güzel görünmüştü.
Gözlerinde neden geldiğimi anlar bir ifade yakaladığımda "Geçebilir miyim?" diye sordum açıklama yapma gereği duymadan.
Bir şey söylemeyip kafasını salladığında ayakkabılarımı bir çırpıda çıkartarak girdim içeriye.
"Yemek yer misin?"
"Yok, annem hazırlamıştır zaten tok gitmeyeyim şimdi." diyerek karşılık verdim.
Ayakta dikildiği yerden ayrılıp, ikili koltuğun baş kısmına gelip dayandı. Bakışları salonun girişinde duran bendeydi.
"Otursana." itiraz edecek gibi olsam da birden karar değiştirip ikili koltuğa yerleştim. Ben oturunca o da gelip yanıma yerleşti. Aynı koltukta oturmamıza rağmen aramızda belli bir mesafe vardı.
"Arabayı getirmişsin." dedim dudaklarımı yalarken.
"Evet. Aslında Akif amir üstünü de tamamlayarak başka birinden almayı düşünüyordu aynı modeli ama içi yine de rahat etmiyordu. Biliyorsundur belki, evde sürekli bu arabanın muhabbeti geçiyormuş. Akif amir bile çok üzülüyordu özellikle bu araba olmadı diye." dediğinde istemsizce başımı salladım.
"Ben de Akif amir için bile durum böyleyse, senin bu arabaya sahip olman gerektiğini düşündüm." sanki birkaç dakika öncesinde yeterince ağlamamışım gibi yine dolmaya başlamıştı gözlerim.
"Kenan, ben ne diyeceğimi bilemiyorum bile. Her şeyi batırıp en yapmamam gereken şeyleri yaptım. Sana açıklaman için şans bile tanımadım. Hâlâ üzerime titrediğini görünce o kadar utanıyorum ki...Bu yaptıklarının hiçbirini haketmiyorum." cümlemin sonlarına doğru gözümden akmaya başlayan yaşı, elini uzatıp baş parmağı yardımıyla sildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anons | DÜZENLENİYOR
Romance| Tamamlandı | Bir komiser ve komiser yardımcısının hikayesi. (BoyxBoy bir hikayedir.) #gaylove 1- 121020🏳️🌈 #loveislove 1-240121🏳️🌈 #bxb 2- 060521🏳️🌈