•Bölüm 15

24.2K 1.5K 842
                                    

"Fırında ne kadar kaldığı çok önemli. Tam 7-8 dakika bekletmen la-zım." dedi Esma duraklayarak. Baktığı yere dönüp Kenan'ın kapıdan içeriye girdiğini gördüğümde Esma'nın tavrının sebebini anlayamasam da Esma eliyle kendi yüzük parmağını işaret ettiğinde gözlerim Kenan'ın parmağını buldu.

Yüzük yoktu.

Gamze de en az Esma kadar şaşkın görünüyordu. "Sinek kaçacak Esma." dedim elimin tersiyle hafifçe ağzına vurarak. "Kaçıyorsa da böyle bir şok yaşarken kaçsın Baran, yılın bombası bu olay." dediğinde 'bu kız akıllanmaz' dercesine Gamze'ye bakıp kafamı iki yana salladım. Onun bakışları da az çok aynı şeyi anlatmak ister gibiydi.

Bakma Baran, bakma, bakma, parmağına bakma.

"Ay o değil de Rıfat baş komiserin haberi var mıdır?" dedi Esma fısırtıyla. "İki gün önce Bade abladan bu yüzden devriyesine onun yerine çıkmasını istedi herhalde. Gidip nişanlısından ayrılmış çok ilginç."

"Kızım niye sırıtıyorsun deli misin? Adam nişanlısından ayrılmış burada, sen gülüyorsun." kayıtsızca omuz silkti Esma. "Babamın oğlu mu Gamze banane ya, zaten günahım kadar sevmem onu da Derya'yı da." çayından büyük bir yudum aldı Gamze. "Bence Kenan'a haksızlık ediyorsun. Kötü biri olduğunu düşünmüyorum onun."

"Kötü biri, iyi biri ne fark eder? Bana karşı olan tutumunu beğenmiyorum." Gamze göz devirdi. "Senin onun hayatına her fırsatta burnunu sokmanı da eminim o beğenmiyordur." aralarındaki bu laf dalaşına gülmeden edemedim. Esma 2+2=4 dese Gamze inkar edip 5 olduğunu söylerdi muhtemelen. Ortak bir paydada buluşacakları hiçbir şey yok gibiydi.

Esma'nın kapıya bakıp ardından hızlıca bilgisayar masasının olduğu yöne gidince kapıya dönmeden içeriye kimin girdiğini anlamıştım. Saygı değer eski kayınpeder Rıfat Velioğlu.

Bakışları odaya girer girmez Kenan'ı bulup öldürücü bakışlar atsa da hiçbir şey söylemeden ekip masasının başına geldi. O sırada Bade ablayla konuşmakta olan Ozan panikleyerek yerinden kalktı. Zavallı çocuk Rıfat baş komiserden o kadar çok azar işitiyordu ki istemeden de olsa o gelince eli ayağına dolaşıyordu. Ekipteki benim dışımdaki tek komiser yardımcısı oydu ve Rıfat baş komiser artık benim Akif amirden torpilli (!) olduğumu düşündüğü için bana saramıyordu. Haliyle acımasızca uğraşabileceği bir Ozan kalıyordu geriye. Bu düşünce sinirle yüzümü ekşitmeme sebep olurken Rıfat baş komiser söze girdi.

"Hemen birkaç saat içinde gizli göreve çıkmanız icap ediyor."

-

"Baran, adam görüş alanına giriyor mu?" dedi Rıfat baş komiserin kulaklıktaki sesi. "Evet baş komiserim az önce Ertuğrul abiyle Bade ablanın yanından geçti. Çok yakın olmasam da ben de görebiliyorum. Galiba havuzun olduğu tarafa doğru gidiyor." Kulaklıktan Rıfat baş komiserle konuşurken yanımda oturan Gamze'ye sanki el kol hareketleriyle bir şeyler anlatıyormuş gibi yapıyordum. Bulunduğumuz parkta, çaprazımızda bulunan bankta Ertuğrul abi ve Bade abla otururken süs havuzunun olduğu taraftaki bankta ise Ozan tek başına oturuyordu. "Balon, baloncu! Rengarenk, çeşit çeşit balonlar! Bebelere balon!" diye avazı çıktığı kadar bağıran Mehmet ise elindeki balonları sıkıca tutup bir o yana bir bu yana yürüyor, adamımızı gözünden kaçırmamaya çalışıyordu.

"Diğer adam da önümden geçti az önce baş komiserim." derken Gamze'ye gülümsedim.

"Tamam, Kenan geliyor şimdi." Rıfat baş komiserin bunu söylemesinin üzerine, Ozan'ın olduğu tarafa yönelttim bakışlarımı. Onun birkaç adım ötesinde dikilen herifler hararetli hararetli bir şeyler konuşuyorlardı. Tam el sıkışmışlardı ki parkın kapısından Kenan girdi. Elindeki eroin dolu bez çantayı karşısındaki adama veren zayıf, uzun boylu genç her şeyden habersiz, malı sonunda teslim ettiği için seviniyor olmalıydı.

Anons | DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin