Kenan'ın mesajına ne cevap yazacağıma karar veremediğim için daha fazla beklemeyi kesip arabayı çalıştırdım. Cevap yazacaksam eğer, mesajı sonradan görmüş gibi yapıp eve gidince cevaplayabilirdim.Direksiyonu bir o yana bir bu yana çeviriyor olmama rağmen tüm bu hareketlerim ezberlenmişti. Beynim Kenan'ın attığı mesajla o kadar meşguldü ki kafamı toparlayıp başka bir şey düşünemiyordum bile. Yine soğuk soğuk terlemeye başlamıştım. Yarısına kadar açık olan camı tamamen açtığımda pek bir şey fark ettiği söylenemezdi. Şimdiden Kenan'a ne cevap yazmam gerektiğini düşünüyor ama ne kadar düşünürsem düşüneyim işin içinden çıkamıyordum.
Özellikle Esma'nın ısrarlarından sonra yarın işe gitmesem bu tuhaf karşılanmazdı herhalde. Ama kendimi iyi hissetmeme rağmen sadece Kenan öyle istediği için birkaç günü daha evde yatarak geçirmek istemiyordum, ona otomatikman itaat etmeyi tercih eden -buna tercih demek ne kadar doğru bilemiyorum- tarafımsa bambaşka şeyler söylüyordu.
Ben düşüncelerimle cebelleşip hâlâ bir karara varamazken arabam beni sitenin önüne getirmişti bile. Hızlı bir şekilde park ederek arabadan indim.
Asansöre doğru adımlarken, asansördeyken, evin kapısını açarken aklımda sadece Kenan'ın attığı mesaj vardı. Zaman geçtikçe hâlâ cevap vermemiş olmam beni daha fazla geriyordu. Baştan savma bir şekilde ellerimi yıkayıp kendimi salona attım.
Kara kara ne yazacağımı düşünürken ağustos ayının başlarına doğru ablamla birlikte tatile çıkmayı planladığımız aklıma gelince mantıklı düşünmeye başlamıştım sonunda. Neredeyse iyileşmişken yıllık iznimi boşuna harcamamalıydım. Ama bunu Kenan'a nasıl söyleyecektim şimdi? Her ne kadar tereddüt etsem de mesaj kısmına girip mesajı yazmaya başladım.
Kime: Kenan
İyi akşamlar Kenan, mesajını anca gördüm eve gelince kusura bakma. Kendimi iyi hissettiğim için yıllık iznimi boşa harcamak istemiyorum pek. Yarın görüşürüz.Mesaj karşı tarafa gönderilir gönderilmez kendime sövmeye başlamıştım bile. Resmi mektup yazarmışçasına kullandığım imla ve üsluba takılmayıp dalga geçmemesini umarak mesajını beklemeye başladım.
Aradan geçen her saniye, vücudum o soğuk terleri akıtmaya devam ediyordu dalga geçercesine. Neyse ki beş dakika geçmeden telefonun bildirim sesiyle beraber karanlık ekran aydınlandı.
Kenan: bir hafta sonra ağlayarak kendini hastaneye atma da
Kenan: iyi gecelerNe yazacağımı bilemez şekilde bir mesaja bir halının desenlerine bakıyordum. Onunla mesajlaşırken edindiğim farkındalık bu sefer soğuk soğuk terlememe değil, şiddetli bir karın ağrısına sebep oluyordu şimdi.
Sonuç olarak yarın işe gideceğim için bir tarafım cevap yazmamamı uygun görürken diğer tarafım yazacağı üç kelime için her türlü sıkıntıya girmeye razıydı.
Baran: beni bu kadar düşündüğün için ne kadar teşekkür etsem az herhalde:)
Yine bir yanım bu mesajı atmamı hiç tasvip etmese de diğer yanım sonunda doğru mesajı attığımı haykırıyordu sanki.
Daha önce bir mesajı, üniversite sınavına girecek olan bir öğrencinin duyduğu heyecanla bekleyeceğim aklımın ucundan dahi geçmezken beni yoğun düşüncelerimden ve şiddetli karın ağrımdan birdenbire kurtaran telefonun bildirim sesi oldu.
Telefonu tam elime alacakken birkaç saniyeliğine durup gözlerimi kapattım. Bastırmaya çalışıp habire bir köşeye itelediğim duygularım ani şekilde gün yüzüne çıkmış, iliklerime kadar hissedebileceğim düzeye ulaşmıştı. Şimdiyse bu duyguları başından beri gizlemeye çalışan tarafım bir farkındalık yaşamış, diğer tarafı susturmaya çalışıyordu tekrardan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anons | DÜZENLENİYOR
Romance| Tamamlandı | Bir komiser ve komiser yardımcısının hikayesi. (BoyxBoy bir hikayedir.) #gaylove 1- 121020🏳️🌈 #loveislove 1-240121🏳️🌈 #bxb 2- 060521🏳️🌈