•Bölüm 22

17.7K 1K 211
                                    

"Teyzeciğim zaten hastanede olduğumuz için doktorlar hemen müdahale ettiler. Endişelenmenizi gerektirecek en ufak bir durum dahi yok. Sakin olun lütfen." Gamze'nin sedyeyle ameliyathaneye taşınmasının ardından yarım saat, ailesinin gelmesinin üzerinden ise henüz beş dakika geçmişti.

Herkes ameliyathanenin girişindeki gri renkteki deri koltuklara yerleşmişken ben sırtımı duvara vermiş, doktor-hemşirenin dışarı çıkmasını bekliyordum. Arada bir bakışlarımı Kenan'da daha uzun süre olmak üzere ekiptekilerde gezdiriyor, onun dışında kırmızı 'ameliyathane' yazısı dışında başka hiçbir şeyle ilgilenmiyordum.

Bade ablanın, Gamze'nin anne ve babasını sakinleştirmekle meşgul olduğu sırada Ertuğrul abi de telefonla Esma'ya haber veriyordu. Aramızdaki yaklaşık üç metrelik mesafeye rağmen onun telefonun diğer tarafından gelen bağırtısını rahatlıkla duyabiliyordum.

Ertuğrul abinin bakışı yanlarına doğru gelen üçlüyü bulunca oturduğu yerden kalktı hızla. Eliyle Kenan'a kalkması için işaret ettiğinde önce Gamze'nin babası, daha sonra Bade ablanın koluna girmiş olan annesi yerleşti koltuklara.

Gri ve siyah renk desenlerden oluşan baş örtüsünü çenesinin altında gelişigüzel bir biçimde bağlamış olan kadın 55-60 yaşlarındaymış gibi bir izlenim veriyordu.

Kısa bir sürenin ardındansa Esma göründü koridorun başında. Üzüntüsü akan rimelinden kolayca anlaşılan esmer kız, ayakta duran Ertuğrul abinin yanına doğru ilerken, kaş göz işaretleriyle Gamze'nin ailesini işaret etti Ertuğrul abi.

Şuursuzca davranmaması gerektiğinin mesajını alan Esma kafasını salladı hızlı hızlı. Ben de adımlarımı onların olduğu tarafa yönlendirdiğimde; Ertuğrul abi, Esma, ben ve Kenan bej rengi duvarın önündeydik şimdi. "Nasıl durumu?" diye sordu kısık çıkmasına dikkat ettiği sesi titrerken. "Ameliyata aldı hemen doktorlar. Sonrasını bilmiyoruz ama erken müdahale ettiler. Gamze'yi değil Kenan'ı vurmayı amaçladığı için adam afalladı tabii. Dikkati dağıldığı için yakaladık hemen."

Ertuğrul abi adamın asıl amacının Kenan'ı vurmak olduğunu söylediğinden beri Esma Kenan'a öldürecekmiş gibi bakıyordu. Esma'dan hiç haz etmediğini bildiğim Kenan ise bakışlarını onunla buluşturmamak için gözlerini tavana dikmiş, aydınlatmaları inceliyordu.

Ertuğrul abi kırdığı potu anlamış olacak ki toparlamaya çalıştı. "Kenan adamı iknâ etmeye çalışıyordu ben çok beceremeyince." Esma Kenan'a son bir bakış attıktan sonra "Anladım." dedi Ertuğrul abiye dönerek. "Ben bir Gamze'nin annesine bakayım."

Esma yanımızdan uzaklaştığında "Biraz patavatsızlık ettim Kenan'ım aklım yerinde değil kusura bakma." dedi Ertuğrul abi Kenan'ın omzunu sıkarken. "Estağfurullah abi ne patavatsızlığı, anlattığın gibi oldu işte."

"Öyle de, Esma'yı hepimiz biliyoruz biraz ölçüp tartıp konuşmam gerekirdi."

"Bu üzüntülü hâlinle kimsenin gönlünü hoş etmek zorunda değilsin abi boşver." benim gözümün birkaç saniyedir aynı yere takılı olduğunu fark etmiş olacaklar ki onlar da bakışlarını aynı tarafa çevirdiler. Sonunda doktor, ameliyathaneden çıkmıştı.

Biz doktorun yanına giderken Gamze'nin anne ve babası başta olmak üzere diğer herkes de ayaklanmıştı.

"Nasıl durumu doktor bey, iyi mi?" diye sordu Ertuğrul abi yutkunurken. Doktorun yüzündeki ifadeyi ölçüp biçmeye çalışıyordu aynı zamanda.

"Kurşunu çıkartmayı başardık. Erken müdahale edebildiğimiz için herhangi bir sorun yaşamadık ama şu an için dinlenmesi gerek. Akşama kadar ziyaretçi yasak fakat durumunun iyi olduğunu rahatça söyleyebiliriz."

Anons | DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin