Anons | DÜZENLENİYOR

Anons Karakterleriyle Röportaj

Yazar: Sizin sorularınızdan ve benim aklınızda kalmış olabileceğini düşündüğüm sorulardan oluşan röportajımıza hoş geldiniz! Hoş geldin Baran, Kenan, Ertuğrul abi, Gamze, Esma ve Bade abla.

Konuklarımız: Hoş bulduk.

Yazar: İlk sorum Kenan'a. Bu okuyucular tarafından çok merak edilen bir soru olduğu için, ilk olarak bununla başlamak istedim. Okuyucularımız sizi genellikle Baran'ın gözünden gördüğü için Derya ile olan ayrılığın ve ilişkinle ilgili detaylı bilgi sahibi değiller. Bizi biraz bu konuda bilgilendirir misin?

Kenan: Tabii. Aslına bakılırsa Kenan gerçekten Derya ile Ertuğrul abinin bir zamanlar da söylediği gibi mevkii için birlikte olan bir karakter. (Okuyucular gözünden düşündüğü için kendisinden ismiyle bahsediyor.) Hiçbir zaman tamamen beyaz olarak tasarlanmış bir karakter değil zaten. Ama bu yaptığı şeyi kendi kafasında bir mantık çerçevesine de oturtmuş. Şu yaşına gelene kadar daha önce hiç aşık olmamış birisi, bu yüzden aşka inancı da yok. Bu yüzden hem güzel, hem başarılı hem de baş komiserinin kızı olan Derya ile birlikte olmayı mantıklı görüyor. Bir senedir birlikte olmalarına rağmen ilişkileri çok inişli çıkışlıydı, karakterleri hiç uymuyor çünkü. Yani büyük ya da problemsiz bir aşkın üzerine tanışmıyor Kenan Baran ile. Aklında Derya'dan ayrılmakla ilgili kafasında hep bir şeyler kuruyordu zaten. Biraz da Derya ile olan ayrılığından söz edeyim. Okuyucu bunu yine detaylı bir şekilde okuyamadı, Derya'nın Kenan'ın kapısına gelmesiyle okumuş oldu. Kenan tabii ki Derya'ya genel olarak ilişkilerinde yaşadıkları sorunlardan bahsetti ve bu şekilde ayrıldı. Ama bu konu hikayede işlenmediği için göremediler bunu.

Yazar: Bu aslında daha çok okuyucunun takdirine bıraktığım bir şeydi ama ayrılığı çok yüzeysel geçtiğim için Kenan karakteri belli bir tepki toplamıştı.

Kenan: Evet *gülerek*

Yazar: Peki bize Baran'ın kapısına dayanıp onu ilk öptüğün geceyi anlatır mısın?

Kenan: *yine güler* Aslına bakılırsa o gece kafası çok karışık Kenan'ın. Baran ile arasında ikisinin de bildiğinden emin olduğu bir çekim var ama yine de kafası bir hayli karışık. Hatta bu yüzden Baran konuşmayı 'biz ne yapıyoruz?'a getirince 'doğru ya, ben en iyisi gideyim' falan yapıyor. Büyük bir tereddütle gidiyor Baran'ın evine. Zaten o sırada Baran çok fazla hoşlanıyor olsa da Kenan'ın duyguları daha yüzeysel. Hoşlanıyor mu hoşlanmıyor mu emin değil, bir nevi sadece cinsel dürtüleriyle hareket ediyor.

Ertuğrul abi: Yazar hanım hep bu mu konuşacak ya? Yok mu orada bana şöyle güzel sorular?

Yazar: Var tabii ki, olmaz mı? Bu ilişkiyi öğrendiğinde ne hissettiğini sormuş bir okuyucumuz.

Ertuğrul abi: Şöyle söyleyeyim, Ertuğrul'un eşinin eşcinsel bir amcası var. Eşiyle beraber eşinin amcasını sık sık evinde ağırlayan Ertuğrul bu konularda hiç dar görüşlü değil. Bu yüzden Ertuğrul ister istemez üzülüyor, ülkede yaşayabilecekleri zorlukları göz önünde bulundurunca. Ama aynı zamanda onlar için de mutlu. Kenan'ın iyi biri olduğunu düşünüyor ve onu gerçekten mutlu görmek istiyor.

Yazar: Teşekkürler Ertuğrul abi. Ayrıca bir okuyucumuz idolü olduğunu söylemiş. Seni gerçekten seviyor okurlarımız.

Ertuğrul abi: Ah teveccühünüz. Gençlerin sevgisini kazanabildiysem ne mutlu bana. İşte ruhu genç kalabilmenin faydaları bunlar, Bade'ye de tavsiye ederim.

Bade abla: *hafifçe sırıtıp kafasını iki yana sallar*

Yazar: Evet şimdi gelelim bir başka sorumuza. Aslında bu soru hem Kenan'a hem Baran'a ama Kenan'ı çok konuşturduğumuz için sana dönelim Baran. Nasılsın?