•Bölüm 2

36.4K 2K 1.9K
                                    

Şöyle ki birkaç şeyi açıklığa kavuşturmak istedim. Komiser ve komiser yardımcıları ekipte kendi aralarında çok yakınlar komiser yardımcıları falan komiserlere abi/abla diye hitap ediyor Ertuğrul ve Bade özellikle ekibin gerçekten abisi/ablası gibi zaten kendileri istiyor bu şekilde hitap etmelerini. Ekipten öyle gördüğü için Baran da o şekilde hitap ediyor. Ama baş komiserle öyle değiller adam zaten kıl birisi kimse zıtlaşmak istemiyor adamla. Bu şekülde😚😚

SON OLARAK İYİ OKUMALARRR OY VERİRSENİZ VE YORUM YAPARSANIZ BAYAĞI MUTLU OLURUM BENCE.🤧💗

-

"Sen de kahve ister misin?" onaylarcasına başımı sallamam üzerine otomata bir kez daha bastı Gamze. "Gerçekten hemen kiralayacak mısın? Yani belki de birkaç sene orada oturacaksın. Biraz daha mı düşünsen, baktığın ilk daireymiş sonuçta."

"İçime sinmese birkaç yere daha bakardım. Kirası uygun ve eşyalı daha ne olsun? Hem evi ev yapan duvarlarının rengi, büyüklüğü, mutfağın kaç metrekare olduğu değil benim için."

"Vaay ne edebiyat parçaladın he. Evi ev yapan mutfaktan gelen yemek kokusu, çocukların kahkahalarıdır falan da de tam olsun."

Sırıtarak "Yok öyle demeyecektim huzurlu olsun komşular rahatsızlık vermesin, gürültü patırtı olmasın yeter." dedim.

Odaya yeni giren Ertuğrul abi hemen muhabbete katılmıştı. "Bak işte bu doğru. Feyz alın bu çocuktan akıllı adamın hâli başka oluyor tabii." dedi elindeki kahve bardağını umursamadan bir parmağıyla da beni işaret ediyordu.

"Eski oturduğumuz evde üst komşumuz o kadar ses yapardı ki bir keresinde gecenin üçünde film sesine uyanmıştım. Açmış sesini sonuna kadar pezevenk gece gece ne derdi varsa. Çıkıp kapısına dayandım tabii ertesi gün iş var. Ne oldu biliyor musunuz? Açmadı bile kapıyı şerefsiz. O seste uyuya mı kalmıştı yoksa duymadı mı bilmiyorum artık günahı kendi boynuna."

Bir yandan kahvesini yudumlarken bir yandan da önündeki raporlarla ilgilenen Gamze'nin kaşları çatılınca hepimizin bakışları kapıya kaydı.

Keten siyah pantolonunun içine soktuğu mavi çizgili gömleği, parlak siyah ayakkabıları, kendini bir çırpıda belli eden sipsiyah saçlarıyla içeri giren baş komiser Rıfat'tı. "Verdiğim işleri hallettin mi Gamze?"

"Evet baş komiserim, hemen getireyim."

"Gerek yok birkaç saatlik işim var, ben gelince bakarız."

"Emredersiniz baş komiserim."

Benim kaşlarımı çattığımı görünce odadaki herkesin yüzünde bir gülümseme oluştu. Birkaçı kıkırdamasına engel olmaya çalışıyordu.

Ertuğrul abi "Biiirr, ikiii- diye saymaya başlayınca odadakilerin kıkırtısı kahkahaya dönüşmüştü artık. Odaya aniden Kenan'ın girmesiyleyse tüm kahkahalar birden kesildi.

"Bu adamın saçları dün beyaz değil miydi ya?"
cümlemi tamamlamadan odadaki birkaç kişinin kızarıp bozarmasından, birkaç kişinin gülmemek için dudaklarını ısırıp, dudaklarını birbirine bastırmalarından bir pot kırdığımı anlamıştım. Gamze sadece benim duyabileceğim bir fısıltıyla "üç." dediğinde herkesin bu soruyu sormamı beklediğini anladım. Ama Kenan'ın morarmaya başlayan suratına hâlâ bir anlam veremiyordum.

"Seni ilgilendirmeyen işlere burnunu sokma. Ekipte yeterince dedikodu yapan var zaten bir de sen mi çıktın başımıza?" açtığı dolabı sertçe kapatıp dışarı çıktığında ne olduğunu hâlâ anlamaya çalışıyordum. Yüz ifademden olanlara bir anlam veremediğimi anlamış olacak ki Gamze açıklama gereği hissetti. "Çok sevgili Rıfat baş komiserimiz yakında Kenan komiserin pek sevgili kayınbabası olacak da."

Anons | DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin