•Bölüm 12

22.6K 1.4K 722
                                    


Esma: yani çok da ayıp olmaz herhalde gamze sonuçta dört ay oldu baran bu ekibe geleli. düğün falan olsa neyse de nişan bu.

Gamze: ama karnım ağrıyordu gelemedim de ilkokul öğrencisi bahanesi gibi esma. nasıl söyleyeceksin bu bahaneyi baran?

Esma: canım bir sebep belirtmesine ne gerek var gelemedim der bitti gitti işte

Gamze: esma sen kendine yol mu yapmaya çalışıyorsun yoksa gelmemek için?

Esma: ne alakası var kızım kuruyorsun kafanda:)

Baran: yeni gördüm mesajlarınızı🤕😷🤒

Gamze: hahahahah bu hastalık yalanına kendini biraz fazla erken kaptırmışsın sanki

Baran: erken mi? nişan yarın gamze??

Gamze: ay tamam tamam. gerçekten ne haliniz varsa görün isterseniz ikiniz de gelmeyin. çok inatçısınız ben ne dersem diyeyim kafanızın dikine gideceksiniz ne de olsa.

Telefonu sehpanın üzerine bırakıp gözlerimi kapattım iç çekerek. O gün gelip çatmıştı işte.

Yarın Kenan ve Derya nişanlanıyordu.

Gitmemek için sebep arıyor olsam da, yarın gitmesem düğüne gitmemek için bahane bulamazdım. Bu yüzden en azından nişana gitmek zorunda hissediyordum kendimi.

Gitmesem kime ayıp olacaktı ki? Sinir bozucu Derya'ya mı yoksa nişanından üç hafta önce dudaklarıma yapışma kararı alan Kenan'a mı? Düşüncelerin içinde boğulurken yerimden kalkıp duşa girmek için banyoya adımladım. Beni şu anda sadece buz gibi bir duş kendime getirirdi.

-

"Geliyorum Esma geliyorum." telefonun karşı tarafındaki Esma Gamzeyle beraber benim onu almamı bekliyordu. Gamze'nin Esma'yı "Rahat bırak çocuğu dikkatli kullansın arabayı." diyerek azarladığını buradan duyabiliyordum. Son olarak "Tamam kapatıyorum Baran apartmanın önündeyiz biz." diyip kapattı telefonu. Evden çıkmak için kendimi gazlamam gerektiği ve umutsuz bir şekilde hoşlandığım adamın nişanına giderken ne giyeceğimde karar kılamadığım için geç kalmıştım biraz.

Sonunda gri renk beş katlı apartmanın önüne geldiğimde Esma ve Gamze beni görür görmez arabaya yaklaştı. Gamze, siyah ve sade bir elbisenin altına yine siyah ve bir o kadar sade bir topuklu ayakkabı tercih etmişti. Esma ise kırmızı elbisesinin altına pudra rengi rugan topuklular giymiş ve kombinini kıyafeti kadar ilgi çekici olmayan, sade bir topuzla tamamlamıştı.

İkisi de kapıyı açıp arka koltuğa yerleştiklerinde "Çok şık olmuşsunuz kızlar." dedim sırıtarak. "Sen de bir o kadar yakışıklı olmuşsun Barancığım." diyip gömleğimin yakasını pat patladı eliyle Esma. "Jilet gibi olmuşsun maşallah." Sırıtıp kafamın üzerindeki güneş gözlüğünü indirdim gözüme. Abartılı giyinmemeye çalışmıştım ama şık olmak için ufak da olsa bir çaba sarf etmiştim. Pahalı bir markadan birkaç ay önce aldığım buz mavisi bir gömleğin altına siyah kumaş pantolon giymiştim.

Normalde Esma'nın evine arabayla on beş dakikada gidebileceğimiz yolu, trafikten ötürü yarım saatte geldiğimizde Esma cam pencere ne varsa sonuna kadar açmış, sanki sınava geç kalan bir öğrenciymiş gibi bir bayılmadığı kalmıştı. Gamze ise onun bu hâllerine arada kıkırdayıp laf atarak karşılık veriyordu. Bense radyoda duygusal bir şarkı denk geldi mi oflaya poflaya başka bir şarkı açıyordum sinirle. Süper bir üçlü olmuştuk kısacası.

Anons | DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin