5 Yıl Sonra
"Kenan gri yemek takımlarını çıkarır mısın yemek dolabından?" diye seslendim salatayı hazırlarken. "Acaba anneme sarma mı yaptırsaydım? Az olmadı değil mi yemekler?"
Ben söylenmeye devam ederken arkamdan gelip sarıldı. "Hayır az falan olmadı, sabahtan beri uğraşıyorsun. Yani şeflere sunum yapmayacaksın bebeğim, biliyorsun mesela Ertuğrul abi ne bulsa onu yer." oldukça ciddi bir edayla söylediği cümlenin üzerine kıkırdadım. "Ama sadece Ertuğrul abi gelmeyecek biliyorsun. Hem Gamze hamile, her şeyi canı çekmiyordur onun şimdi. Ne kadar çeşit olursa o kadar iyi." Pes ettiğini belli edercesine derin bir nefes verdi.
"Öyle öyle de, yine de olayı biraz devlet meselesi haline getirmediğini söyleyemem." Elimdeki az önce çıkartmış olduğum tahta kaşıkla kafasına vurdum çok da sert olmayan bir biçimde. "Hayır getirmiyorum. Ne var yani böyle konularda çok özenli davranıyorsam?"
Arkamdan yaklaşıp çenesini omzuma koyarken kollarını da belime doladı. "Özen bebeğim özen. Kötü bir şey söylemedim." Yanağıma uzun bir öpücük bırakıp geri çekildi. "Güya Esma yardım etmek için diğerlerinden erken gelecekti, kaç oldu saat hâlâ gelmedi." ben bileğimdeki saate bakarken çalınan zille kaldırdım kafamı. "İyi insan lafın üzerine gelirmiş."
Kapıyı açmak için koşup beklemeden açtım. "Hoş geldin kuzum." dedim son sözcüğü uzatarak. "Hoş buldum canım." diye karşılık verirken sarıldı Esma.
"Hoş geldin Esma."
"Hoş bulduk Kenan komiserim."
Tekrar bana döndü Esma. "Nereye bırakayım bu tatlıyı?" Elindeki tatlıya "Ben alırım." diyerek uzandım. "Profiterol mü aldın Esma? Bayılırım, harikasın."
Ben mutfağa doğru ilerlerken Esma kahkaha patlattı. "Gören de hamile olan Gamze değilmiş de senmişsin sanar."
"Teknik açıdan maalesef mümkün değil." dedim kıkırdarken, az önce mutfağa girmiş olan esmer kıza.
Mutfak masasının üzerindeki taratora bir bakış atıp "Hii, çok severim tarator! Bir çatal versene Baran."
Gözlerimi devirmeme engel olamayıp "Kızım desteğe mi geldin kösteğe mi belli değil. Hani yardım etmek için gelecektin sen? Neredeyse her şeyi hazırladım." dediğimde yalancı bir üzüntüyle dudaklarını büktü. "Özür dilerim Barancığım. Ama tamamen senin ve kocişkonun maharetli ellerine güvendiğimden, yoksa biliyorsun."
Dayanamayıp kıkırdadım. "Kocişko mu? Aman Kenan duymasın, nefret eder böyle sözcüklerden."
Cümlem bu sefer çalınan kapı sesiyle bölünürken "Geldiler! Esma taratoru sofraya götür çabuk!" dedim mutfaktan çıkıp.
Peşimden Esma ve Kenan da gelirken kapıyı açtım. "Hoş geldiniz!"
Hepsini teker teker öpüp "Ellerinizi yıkayın da geçin sofraya." dedim.
"Bu fıstıklı baklavaları nereye bıraksın gönlü zengin abin Baran?" Ertuğrul abinin cümlesiyle sırıtıp poşete uzandım. "Alayım abi, yemekten sonra çayla birlikte yeriz."
"Gamze hâlâ çocuğa isim bulamadınız mı siz?" diye sordum elimdeki salata kasesiyle oturma odasına gelirken. "Haydi buyrun sofraya geçelim." dedim hâlâ ayakta dikilmekte olan herkese.
"Ben Beylem olsun diyorum ama Ali pek yanaşmıyor." dediğinde Kenan gülmemek için kendini zor tutup "Haksız sayılmaz." dedi.
Gamze ve Esma da bizi öğrendikten sonra Kenan ve Esma arasındaki buzlar pek fazla çözülmese de, Kenan ve Gamze için aynısı söylenemezdi. Kanka olmuş sayılmasalar da yeri gelir birbirleriyle dalga geçer, takılırlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anons | DÜZENLENİYOR
Romance| Tamamlandı | Bir komiser ve komiser yardımcısının hikayesi. (BoyxBoy bir hikayedir.) #gaylove 1- 121020🏳️🌈 #loveislove 1-240121🏳️🌈 #bxb 2- 060521🏳️🌈