-3- ''AVINA AŞIK AVCI''

7.6K 487 318
                                    

MARAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MARAN

BÖLÜM 3 ''AVINA AŞIK AVCI.''

''Biliyorsunuz av, iyi avcının ayağına gelir. Doğrudur şüphesiz ama avcı kim, av kim? İşte bu, üzerine parmak basılacak bir sorudur baylar.''

                                                                                        -Dostoyevski


Bakışlarımı kalabalık lobide gezdirdim. Gözlerim tanıdık gözleri bulduğunda hızlı adımlarla ona doğru yürüdüm. Ellerini arkasına yaslamış bir şekilde etrafa bakıyordu. Bakışları beni bulduğunda doğruldu ve benim yaklaşmam için bekledi. Nerede olduğumu nasıl bulabilmişti? Kollarımı birbirine dolayarak gülümsedim. ''Ajan mısın sen, nasıl buldun burayı?''diye sordum gülümserken. Benim aksime o kaşlarını çattı ve telefonunu cebinden çıkartarak açtı ve bana döndürdü. ''Buraya gelmem için sen mesaj atmadın mı bana?'' uzattığı telefonu hızla elime aldım. Numaranın tanıdıklığı zihnimin köşelerine ulaştığında ''Siktir.'' Diye mırıldandım. Kaşlarımı çatarak bakışlarımı etrafta gezdirdikten sonra telefonu ona geri uzattım. ''Sen hemen git buradan, zarar görebilirsin. Başına iş açılmasın durduk yere.'' Uzattığım telefonu aldı ve cebine geri koydu. ''Sen iyi olacak mısın?'' diye sorduğunda omzumu silktim. ''Bana bir şey olmaz.''

Kollarını tekrar yaslayıp bana baktığında kaşlarımı çatarak ''Ne yapıyorsun, gitsene.'' Diye tısladım. Sinir bütün hücrelerime yayılmaya başlamıştı. Balamir'e mesaj atan Oğuz'du. Bir şekilde Balamir ile görüştüğümü öğrenmiş olmalıydı. Benim bile numarasını bulmaya vaktimi ayıramadığım kişinin numarasını bulup ev adresimi vermesi komiğime gitse de, karşıma çıktığı an onu ve köstebeğini gebertecektim. ''Senin güvende olduğunu görmem gerekiyor.'' Dedi bakışlarını üzerimde gezdirirken. Hızlıca bileğinden tutup dışarı doğru sürükledim. Soğuk hava bedenime çarpsa da umursamadım. ''Sadece git.''

Kolunu hızlıca elimden çekti ve bana doğru bakarak ''Sen niye sürekli beni başından atıp duruyorsun, iyi olduğundan emin olunca gideceğim kızım. Şu bana bir şey olmaz havalarını bırak sinirlerimi bozuyorsun, sanki ben sana çok meraklıymışım gibi. İyilikten de anlamıyorsun.'' Dediğinde kaşlarımı çatarak hızlıca omzundan ittirdim. ''Senden iyilik istemediğim halde yaptığın için olabilir mi?''

Hızlıca bir kol beni arkaya doğru çektiğinde şaşkınlıkla kafamı arkama çevirdim. Bileğimdeki eller sıkılaştığında elin sahibinin Oğuz olduğunu gördüğümde hızlıca kolumu çektim. Bakışları Balamir'in üzerindeydi ve bana bakmadan ''Bu mu o şerefsiz?'' diye fısıldadı. Yumruğumu sıkıp hızlıca suratına geçirdiğimde bunu bekliyormuş gibi başı diğer yana savruldu fakat tepki vermedi. Bakışlarını bana indirerek ''Yumruk atacak kadar hem de ha?'' diye sorduğunda üstüne doğru yürüdüm fakat bir el belimden tutarak beni engelledi. Kafamı belimi tutan ellere indirdiğimde Oğuz'un gözündeki öfkeli bakışı görerek belimdeki elleri hızlıca çektim ve  arkama dönerek Balamir'e baktım. ''Sen hayırdır kardeşim, şerefsiz falan ne oluyoruz?''

MARAN ZEHRİMAR (18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin