Bölüme geçmeden oylarsanız çok mutlu olurum.
İyi okumalar.
MARAN
BÖLÜM 17
''HATALAR VE ARZULAR.''
-
Bir inanışa göre, bir mağaranın derinliklerinde cennet kadar güzellikte bir yer bulunurmuş. Şırıl şırıl akan güzel bir çeşmenin kenarında kıvrılan yılanlar, bu yerde yaşarmış. Yılanların her birine Maran denilirmiş, ancak bu Maran'ların bir liderleri de varmış. Belinden yukarıya doğru bir insanın baktığı anda bile büyüleneceği kadar güzellikte bir kadın vücudu, belinden aşağıya doğru ise ışıl ışıl pullarla çevrili, yılan kuyruğuna sahip bir lider...
Güzelliği ve ölümsüzlüğü dudak uçuklatırken, herkes onu yılanların şahı olarak tanırmış.
Onun adı, Şahmeran'mış.
Ölünce bütün güzelliği, gücü ve kudreti kızına geçecek olan şahmeran, sonsuza dek soyunun bedeninde yaşarmış.
Gözlerimi yavaşça aralayarak bana bakan bir çift göze baktım. Yine kabus görmüştüm, bedenim her zaman olduğu gibi kendi ateşimde kül olmuş ve sonra yeniden doğmayı beklemişti. Yerimde huzursuzca kıpırdanarak doğruldum ve arkama yaslanarak ona baktım. Pencerenin kenarındaki koltukta oturuyor, masanın üstündeki ışıktan faydalanıyordu. Yüzünün yarısına vuran ışık, bana doğru yönlendirdiği bakışlarına gölge düşürüyordu. Önündeki kağıtlar ve elinde tuttuğu kalem, plan kurmaya çalıştığını anlatıyor gibiydi. Ellerimi yavaşça terleyen saç diplerimin arasından geçirdim ve kuruyan boğazımı yutkunarak ıslattım.
''Uyuyakalmışsın.'' dedi odadaki sessizliği bozarak. Üstümdeki çarşafı yavaşça ittirdim ve ayağa kalkarak ona baktım. ''Yorgunluktan.'' diye fısıldadım uykudan garip çıkan sesimle. Başını onayla sallayarak homurdandı ve elindeki kalemi masaya bırakarak arkasına yaslandı. Yavaşça yanına doğru yürüdüm ve yanında durarak bakışlarımı masanın üstünde gezdirdim. Kağıtlarda anne ve babasının resmini gördüğümde kaşlarımı çatarak incelemeye devam ettim. Bu bir haber metni gibiydi. Anne ve babasının ölüm haberi gibiydi.
Kolumdan tutarak hızlıca beni kendisine çektiğinde başımı ona doğru çevirdim. Bacaklarını yavaşça araladı ve bacağında bana yer açarak beni kucağına aldı. Dağılan saçlarımı parmaklarımın arasından geçirerek yan tarafımda topladım ve yüzümü yüzüne doğru çevirerek gözlerine baktım. ''Olanlara hiç şaşırmadın.'' diye mırıldandı yüzündeki ifadeyi değiştirmeden. Gözleri vücudumda gezindikten sonra tekrar gözlerimle buluştu. ''Sanki önceden haberin varmış gibi?''
Gülümseyerek elimi yüzüne yaklaştırdım ve parmaklarımı yanağında gezdirdim. ''Neden senden sakladığımı düşünüyorsun ki?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARAN ZEHRİMAR (18+)
Teen FictionHer şey duygusuz bir kadının, intikam için ant içtiği yolda başladı. Ona sıkılan kurşunlar, bir yerlerde içten içe ona aşık bir adamın göğsüne saplandı. Çocukluğundan beri bu duygusuz kadından ve annesinden intikam almak isteyen adamın her gece kul...