MARAN ZEHRİMAR (18+)

-26- ''KATİLLER VE KURBANLAR''

Merhaba bebeklerim! 

Haftaya bölüm gelecek mi, tam kesin değil. Gelmeme ihtimali daha yüksek. Yeni bölüm geleceği zaman buradan ve Instagram hesabımdan haber verip zamanlayıcı açacağım. Takipte kalın. 

İyi okumalar <3

MARAN

BÖLÜM - 26

''KATİLLER VE KURBANLAR.''

''İnsanları sınırlandıran gerçekler değil, gerçek olduğuna inandıklarıdır.''

-Anonim

-

''Yalvarırım,'' dedi gözlerimin içine bakarak. Gözleri acizlikle parlıyordu, yüzü acınasıydı. Gözünden akan yaşlar çenesine doğru yol aldı. Ellerini birbirine kenetleyerek dizlerinin üzerinde bana bakmayı sürdürdü. ''Her dediğini yaparım, lütfen beni öldürme.''

Dudağımı dişleyerek gülümsedim. Bu hali kahkaha atmama neden oluyordu. ''Ağlayanlardan hoşlanmam, zırlamayı kes!''

''Şahmeran, yalvarırım.'' dedi ayaklarıma kapanarak. ''Benim bir ailem var. Yalvarırım canımı bağışla.'' Dudaklarını bacağımda hissettiğimde kaşlarımı çatarak hızlıca yüzüne tekme attım. Yere düşen bedenine doğru yürüyerek ayağımı boynuna bastırdım.

''Bana bak,'' dedim parmaklarımı silaha daha da sıkı sararak. ''Bu silahtaki bütün kurşunları sana yedireceğim. Toplam beş kurşunum var. Ve hepsi de, senin bedenin için ayrılmış özel kurşunlar.'' Ayağımı çekerek silahı kurdum ve bacağına sıktım. Yerde acıyla kıvranarak inlediğinde gülümsedim. ''Bu bir.''

Adımlarımı yanındaki sandalyeye yönlendirdim ve yerde sürüyerek üzerine oturdum. Topuklu ayakkabılarım zeminde yankılanıyordu. Cebimdeki sigara paketinden bir sigara çıkartarak dudaklarımın arasına bıraktım ve çakmakla yaktım. ''Puzzle sever misin Cihan?'' Dudaklarımı ıslatarak gülümsedim. ''Ben bayılırım.''

Sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirerek diğer bacağına ateş ettim. ''Kızın ve karın, cenazen için bir cesede ihtiyaç duyacaklar. Fakat ben, senin gibi bir şerefsizin cenazesinin olmasına engel olacağım.'' Sigaramdan bir nefes alarak dışarıya üfledim. ''Bacağının birisini nehre, diğerini bir ormana gömeceğim.'' Güldüm ve gözlerimi kısarak yüzüne baktım. ''Onlar vahşi hayvanlar tarafından bulunup yendiğinde, alt kısmından hiçbir iz kalmayacak.'' Oturduğum yerden doğruldum ve gülümseyerek ona doğru eğildim. Silahımın ucunu kolunun üzerinde yavaşça gezdirerek kıkırdadım. ''Kolunun birisini, bir çöp konteynırına atacağım. Diğerini ise asitle eriyene dek yakacağım, kalan kemiklerini de köpeklere vereceğim.''

Doğrularak elimdeki sigarayı yere attım ve ayağımla ezerek gülümsedim. ''Peki, kafanı ne yapacağım?'' Dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerinin içine baktım. Bana bakan dolu gözlerini gördüğümde gülerek yüzüne bakmayı sürdürdüm. ''Belki de, bu anı aklıma kazıyabilmek için bana yalvaran gözlerini evimin baş köşesine yerleştirmeliyim.'' Parmağımı dudağımda gezdirerek düşündüm. ''Evet, bu oldukça mantıklı.''

''Aysar, yalvarırım.'' dedi titreyen sesiyle. ''Her şeyimi veririm. Ne olur beni öldürme.''

Kaşlarımı kaldırarak ona doğru yaklaştım ve ayağımı yarasının üzerine bastırdım. ''Her şeyini vereceksin zaten.'' Gülümsedim. ''Bedenini beş parçaya böldüğümde, hayvanların da karnını doyurmuş olacaksın.''