-5- ''DARBE''

5.6K 334 214
                                    




MARAN

BÖLÜM 5

''DARBE''

''Koyunlar ömürlerini kurttan korkarak geçirir. Halbuki sonunda onu yiyen çobandır.''

                                                                                                                          -Anonim

-

''Siktir.'' Diye mırıldandım. Etrafıma bakındığımda restoranın camlarının kırıldığını, birkaç insanın çığlık çığlığa dışarıya kaçtığını, birkaçının da masaların altına saklandığını fark ettim. Bakışlarımı kucağımda yatan Balamir'e çevirerek dürttüm. ''Hassiktir!'' Bedenini gözlerimle taradığımda üstünde kurşun geçirmez yeleğin olduğunu fark ederek derin bir nefes alıp arkamdaki kolona yaslandım. Başımı yan tarafıma çevirerek Oğuz'a baktığımda onun da yerde yattığını görerek hızlıca toparlandım ve yerde sürünerek yanına gittim. Bakışlarını bana çevirerek inledi. Koluna bastırıyordu, kurşun koluna isabet etmiş olmalıydı. ''İyi misin?'' diye sorduğumda başını onayla sallayarak doğruldu. ''Sen iyi misin?''

Başımı onayla sallayarak etrafa bakındım. insanlar yavaş yavaş saklandıkları yerden çıkarak restoranın çıkışına doğru ilerliyorlardı. Yan taraftan gelen inlemeyle başımı o yöne çevirdim, Balamir yattığı yerden doğruldu. ''Hay sikeyim, orospu çocukları!''

Kaşlarımı çatarak ona baktığımda kafasını bana çevirerek kaşlarını çattı ve ''İyi misin, vuruldun mu?'' diye sordu. ''Hayır.'' Diye yanıtladım sorusunu. Kafamı tekrar Oğuz'a çevirerek ''Hadi hastaneye gidelim, kalk.'' Dedim ve kolundan tutarak kaldırdım. Oğuz kafasını Balamir'e çevirerek sert bakışlarını yönlendirdi ve üstüne doğru yürüyerek ''Sen hazırlıklı gelmiş gibisin aslanım.'' Dedi ve yakasından tuttu. Balamir bakışlarını yakasındaki ellerine indirerek ''Ben onu korumakla görevliyim, tabii ki hazırlıklı olacağım şampiyon.'' Dedi ve ellerini geriye savurdu. Oğuz dişlerini sıkarak bakışlarını bana çevirdi ve koluna tekrar bastırdı. ''Hadi gidelim buradan.''

Başımı onayla salladım ve çantamı alarak onu takip ettim. ''Böyle araba kullanamazsın, benimle gel.'' Kafasını salladı ve yolcu koltuğuna oturdu. Ben de sürücü koltuğuna geçtim ve en yakın hastaneye sürdüm.

''Seni mi hedef aldılar?'' diye sordu kolunu diken hemşireye aldırmadan. Yaslandığım sedyeden doğrularak omuz silktim. ''Bilmem. Annemin işlerine ne zaman burnumu soksam uyarı niyetine başıma böyle şeyler gelir. Alışkınım.''

''Sikerim onların uyarılarını.'' Diye tısladı kaşlarını çatarak. Daha sonra hemşireye bakarak susma kararı aldı. Çok geçmeden hemşire işini tamamlayıp çıktı. Yanına yürüyerek gömleğini giydirdim ve düğmelerini ilikledim. ''Balamir'le uğraşma.'' Dedim uyarıcı bir ses tonuyla. Bakışlarını yüzümde gezdirdi. ''Ben araştırıyorum, merak etme.'' Gözlerini devirerek gömleğimdeki ellerini ittirdi ve ayağa kalktı. ''Her haltı kendi başına yapmaya çalışma. Her şeyin üstesinden kendi başına gelebiliyorsun diye kendi başına olman gerekmez. Kaç senedir birlikteyiz, Aysar? Ne zaman bana izin vereceksin, sana yardımcı olmak istiyorum. Muhtaç olduğundan değil, ben istediğimden.''

Gözlerimi kapatıp alnımı ovaladım. ''Yorgunum, yarın görüşelim.'' Gözlerimi açarak yanından geçeceğim sırada kolumdan tuttu ve beni kendine çekti. ''Benden kaçıp durma. Başına bir şey gelecek diye korkuyorum.'' Bileğimi kendime çekerek yanağını okşadım. Tebessüm ederek ''Biliyorum. Sadece yalnız kaldığımda daha iyiyim. Lütfen.'' Diye fısıldadım ve kapıyı açarak odadan çıktım.

MARAN ZEHRİMAR (18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin