MARAN
BÖLÜM - 31
''KİMLİK.''
''Düşmanınızın neden korktuğunu anlamak için, sizi neyle korkuttuğuna bakın.''
-Eric HOFFER
Kokladığınızda burnunuzu sızlatan bir koku, metalik veya küfe benzer ama ikisi de olmayacak kadar yoğun.
Bu tanım, kanın kokusuna ait.
Damarlarımızda gezinen, kalbimizi sulayan ve bizi hayatta tutan sıvı. Kan.
Beni hayatta tutabilecek kadar kan kalmış mıydı vücudumda? Kendi kanımla yüzerken, kanımın sıcaklığıyla bedenimi ısıtmaya çalışıyorken, o asfaltta yatan bedenin kalbi atıyor muydu hala?
Kırılan kaburgalarımın ciğerime nasıl battığını, nasıl nefesimin kesildiğini cehennemin içinden hissedebiliyordum.
Bir kan göletinin içinde, hareketsiz yatan bir kadın bedeni.
Az önce bebeğini ve sevdiği adamı gözlerinin önünde kaybeden, cansız bir beden.
Hala, kaldığım yerde miydim gerçekten? Yoksa, cehenneme mi gelmiştim?
Gözlerimi inleyerek araladım, nefes almamı kolaylaştıran bir detay vardı. Burnumu ve ağzımı kapsayan bir oksijen maskesi.
Gözlerimi birkaç kez açıp kapattım, göz kapaklarımın ağırlığı görüşümü engelliyordu.
"Aysar." diye seslendi bir kadın sesi. Bu tanıdıktı, yakınımdaydı. Neredeydi? Neredeydim?
"Aysar, beni duyuyor musun?"
Gözlerimi yeniden araladım, bakışlarımı yavaşça etrafımda gezdirdim. Yanımdaki kadının yüzü kaşlarımı çatmamla belirginleşti, bu halamdı.
"İyi olacaksın canım." dedi yeniden. Elimin üzerinde sıcak bir teni hissettim, ya o çok sıcaktı ya da ben buz kesiyordum.
"Çok fazla kan kaybetti." dedi yanındaki başka bir ses. Bu bir adama aitti. "Benim yapabileceklerim bu kadar."
"Bebeği kurtarma şansımız yok muydu?" dedi halam, aklımdan geçen soruyu dile getirerek.
"Buraya gelirken, bebeklerden bir tanesi hala rahime tutunmuştu. Fakat diğeri, olay anında düşmüş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARAN ZEHRİMAR (18+)
Teen FictionHer şey duygusuz bir kadının, intikam için ant içtiği yolda başladı. Ona sıkılan kurşunlar, bir yerlerde içten içe ona aşık bir adamın göğsüne saplandı. Çocukluğundan beri bu duygusuz kadından ve annesinden intikam almak isteyen adamın her gece kul...