MARAN ZEHRİMAR (18+)

DUYURU

Merhaba! Nasılsınız, umarım iyisinizdir.

Buraya sırf beni ve kalemimi sevenler var diye yazıyorum. Sevmeyenler okumasın, hatta beni takip de etmesin. Beni sevmiyorsa, kitaplarımı sevmiyorsa, kalemimi beğenmiyorsa bunu okumasının da bir anlamı yok zaten. Aslında bunu size hissettirmek istemiyordum, fakat fark etmeden zaten hissettirdiğimi fark ettim.

Yeni bir şehre geldim, ilk kez ailemden ayrılıyorum ve kendi ayaklarımın üzerinde durabilmeye çabalıyorum. İlk kez buz üstüne çıkıp yürümeye çalışmak gibi bir şey bu benim için. Bu süreçte nedense sürekli en ummadığım şeyler başıma geldi,  buna baya şaşırdım. Bu şeylerden birisi de bilgisayarımın bir anda bozulmasıydı. Ben size zaten buraya gelmeden önce duyuru yapmıştım, zorlanacağıma dair. Ancak bunun yaşanması beni ciddi anlamda çok zorladı, zorluyor. En kısa zamanda çözebileceğimi umuyorum, şu an da da bütün dikkatimi toplayıp telefondan yazmaya çabalıyorum. Sizin de bir an önce beklemeyip yeni bölüm okumak isteme düşüncenizi anlıyorum, çok da anlayışla karşılıyorum bunu. Ancak lütfen, sizden ricam ben burada bütün dikkatimi toplamaya çalışırken bana destek olmanız.

Bunun yanı sıra, ben kitaplarımı yazarken en farklı ne yapabilirim diye düşünüyorum. Diğerleriyle benzemesin, benzer kurgu olmasın, okurlar yine mi aynısı ya demesin diye oturup fazladan düşünüyorum. Bazen kolayıma gelen kurgular oluyor, ancak oturup ayrı ayrı tek tek düşünüp böyle olursa diğerlerinden farkı kalmaz diyerek beynimi artı olarak zorluyorum. Ama buna rağmen,  'nefret kusan kitle'nin gözüne çarptırdığı birisi olmak beni yoruyor. Neyim, ne yazım, hangi lafım göze batıyor bilmiyorum, ancak ne yapsam bazen cidden olmadığını düşünüyorum. Herkese yaranmak, kendimi beğendirmek, kalemimi sevdirmek gibi bir niyetim yok. Fakat bu tür olaylar modumu düşürüyor. Zaten burada bölüm yazmak için ayrı bir titizlik oluşturmaya çalışıyorum, artı bir de böyle insanlar(!) gelip bana nefretini kusup sonra da 'Kitabın zaten güzel değil, kalemin iyi değil, diğer kitap karakterlerine benzetmişsin, kitabın zaten okunmayacak boş yere uğraşma.' gibi yorumlar alınca sinirlerim iyice tepeme çıkıyor.

Kitaplarımdaki olayların, karakterlerin veya davranışların birileriyle karşılaştırılması ya da benzetilmesi beni yoruyor. Her yazarın kalemi farklıdır ve kıyaslanmaması gerekir. Ancak nedense sürekli benim karakterlerim birileriyle yarıştırılıyor. Kardeşim, ben buraya sadece yazıyorum. Bir yarışta değilim, şu karakter ile kavga ederse benimki alır diye bir cümle kurmuyor, kurdurtmuyorum.

Güçlü kadın diye, bütün güçlü kadın başrollü kitaplara benim kitabımı benzetecekseniz, bu benim problemim olmaktan çıkar. Çünkü mafya kitapları ya kadın başrollüdür ya erkek. Sürekli benim kitabımın okunması şu an için düşük diye, gelip bana nefret kusmayın. Bazı savunduğunuz kitapların yayım tarih benimkilerden SONRA. Ancak ben çıkıp da kimseye 'Aa, senin ki de güçlü kadın benim kitabıma benziyor, özentisin' demiyorum.

Ben size karşı (olumlu veya olumsuz) her düşünceye karşı saygı çerçevesinde cevap vermek için çabalıyorum  -Ki zaten gelip ağız dolusu küfür edecek değilim, etik olan bu-  Ama lütfen benim bu çabamı sınamayın.

Mesaj ulaşacağı yerlere ulaşmıştır umarım. Ben yeni değilim buralarda, beni tanıyan beş - altı senedir tanır. O yüzden kendimi daha fazla açıklamayacağım, yeterince dil döktüğümü düşünüyorum. Bu saatten sonra bana nefret kusmaya gelenlerle muhattap olmuyorum. Daha sonra etrafa lütfen "Kötü yorum bile kaldıramıyor, hemen bizi engelledi, korktuğu için cevap bile vermiyor." Tarzı salak saçma dedikodu yaymayın. Ben çok dil döktüm fakat fark ettim ki kendi psikolojimi bozmama sebebiyet veriyorum, buna son veriyorum.

İyi akşamlar aşklarım <3