Her şey duygusuz bir kadının, intikam için ant içtiği yolda başladı. Ona sıkılan kurşunlar, bir yerlerde içten içe ona aşık bir adamın göğsüne saplandı. Çocukluğundan beri bu duygusuz kadından ve annesinden intikam almak isteyen adamın her gece kul...
''Asla unutma. Korku insana yavaş yavaş farkındalığını kaybettirir. Böylece birer korkak olur çıkarız.''
-PERSEPOLİS
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar dilerim aşklarım, bölüme geçmeden oy vermeyi unutmayın. Bölüm sonunda da mutlaka yorum yapın, hepsini okuyorum.
-Geçmiş-
Bakışlarım, pencereye çarparak ses çıkartan doludaydı. O kadar sert yağıyordu ki, bir anlığına camı kıracağını düşündüm. Kollarımı birbirine sararak ellerimi kollarıma sürttüm ve kendimi ısıttım. Odam her zaman ki gibi soğuktu, fakat bu artık yadırgayacağım bir durum değildi.
Gözlerimi kapatarak kulaklarımı evdeki gürültüye kapattım ve sadece dışarıdaki sese odaklandım. Babam ve annemin yine alkol alıp birbirleriyle kavga ettiği saatlerdi. Genellikle bir şeyleri parçalayıp kırdıktan sonra ikisi de köşesine çekilir, sızar kalırlardı. Ertesi sabah da hiçbir şeyi hatırlamazlar ve gecesinde aynı kavgayı tekrarlarlardı.
Fakat bu gece, o gecelerden birisi olmayacaktı.
Babamın acıyla çığlık attığını duyduğumda duraksayıp gözlerimi açtım ve kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açarak merdivenlerden aşağıya baktığımda, annemin elinde tuttuğu bıçağı babama doğru savurduğunu gördüm. Bir önce ki bıçak darbesi babamın koluna denk gelmiş olmalıydı, kolundan bileğine süzülen kanlar onu acıyla inletiyordu.
Kaşlarımı çatarak merdivenlere doğru yürüdüm ve ''Napıyorsunuz?'' diye sordum öfkeyle.
Babam bakışlarını bana çevirerek hızlıca ayağa kalktı ve arkama geçti. ''Aysar, kızım kurtar beni bu çatlaktan.''
Bakışlarımı annemin üstünde gezdirdim. Gözü dönmüş gibiydi, kana bulanan bıçağı elinde sıkıca tutuyor ve babama bakıyordu. ''Anne, sorun ne?'' dedim yavaşça.
''Sorun, babanın o kadına gitmesi!'' diye kükredi, sesi evin içinde yankılanıyordu. ''Kapıya kadar birlikte geldiler bir de, hiç utanmaları yokmuş gibi.''
Gözlerimi sabırsızca açıp kapattım ve ''Tamam, önce konuşalım. Elindekini bırak.'' diye fısıldadım. Babam kollarımdan tutarak arkamda saklanmayı sürdürdü.
''Sen benim işime karışma, onu öldüreceğim.'' diye tısladı üzerimize doğru gelerek.
''Anne, yarın hatırlamayacağın şeyleri bugün yapma.'' dedim başımı iki yana sallayarak.