Her şey duygusuz bir kadının, intikam için ant içtiği yolda başladı. Ona sıkılan kurşunlar, bir yerlerde içten içe ona aşık bir adamın göğsüne saplandı. Çocukluğundan beri bu duygusuz kadından ve annesinden intikam almak isteyen adamın her gece kul...
Bölüme geçmeden önce oy ve yorum yaparsanız, çok sevinirim. Teşekkür ederim :)
İyi okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MARAN.
-BÖLÜM 14-
''TEK DÜŞMAN, TEK DOST.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
Süveyda.
Kalpteki küçük siyah nokta.
İnanışa göre bu siyah nokta, insanın özünü temsil edermiş. İnsan ruhu ilk buradan canlanır, son kez bu nokta sayesinde bedenden ayrılırmış. Ruh, doyumsuzluklarına yön veremez ve kötülüğe bulaşırsa; bu siyah nokta büyümeye başlarmış. Saf kötü ruhun kalbi, bu siyah noktayla dolar taşar ve kapkara bir renge dönüşürmüş.
Bu küçük siyah nokta, bütün aydınlığı sömürerek, aydınlığı kapkaranlığa çevirebilirmiş.
Aynı zamanda bu küçük siyah nokta, ruhun ve bedenin günahlarının saklandığı bir alan olarak da tasvir edilirmiş. İnsanın içindeki kötü yanı taşıyan, kalpte küçük bir günah merkezi.
Peki, benim kalbim ne renkte? İçimde sakladığım diğer yanım; kabuslarımın sahibi olan diğer yanım, kalbimdeki bu küçük siyah noktada mı gizli? Benim günahlarım, kalbimi neye dönüştürdü?
Sanırım, bunu cehennem ateşinde yanana dek öğrenemeyeceğim.
Kuruyan kan, yaraların etrafında şekillenmişti. Yeni yaraların kanı, hala teninde süzülüyordu. Elime bulaşan sıvıyı gördüğümde gülümsedim ve elimdeki çakıyı masanın üzerine bıraktım. ''Neden ısrarla seni satan adamları koruyorsun?'' diye sordum elimi ıslak mendille silerek. Adımlarımı önüne doğru ilerlettim ve karşına geçerek ona baktım. Başı yere doğru eğikti, gücünün bittiğinin farkındaydım.
''Bana onları nasıl yenebileceğimi söyle.'' diye fısıldadım hafifçe eğilip yüzüne bakarak. Başını hafifçe kaldırdı ve yüzüme baktı. Patlayan dudağından akan kan çenesine doğru süzülmüştü. ''Şiddetten hoşlanmıyorum. Ama beni buna zorluyorsun, Tilki.''
