Her şey duygusuz bir kadının, intikam için ant içtiği yolda başladı. Ona sıkılan kurşunlar, bir yerlerde içten içe ona aşık bir adamın göğsüne saplandı. Çocukluğundan beri bu duygusuz kadından ve annesinden intikam almak isteyen adamın her gece kul...
Bir de bölüm öncesinde bölüm tarihi, bölüm hakkında yorum ve spoiler gibi bir takım şeyleri Instagram hesabımda paylaşıyorum. Sizlerle de konuşuyoruz. Beni Instagram'dan takip ederseniz çok mutlu olurum. Ulaşım bilgileri bölüm sonunda!
İyi okumalar aşklar.
MARAN.
BÖLÜM - 19
''TABLO.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
*Geçmiş Zaman*
Gece karası saçlarımı bir tarafımda toplayarak kafamdaki kaskı sabitledim. Üstümdeki deri ceketin fermuarını hızlıca çekerek ellerimi gaza ve frene götürdüm. Yanımdaki motor sesini işittiğimde başımı gülerek ona doğru çevirdim. Başındaki kaskı açarak bana meydan okuyan bir gülümseme sundu ve tekrar kapatarak elini gaza götürdü. Egzozundan çıkan dumanlar arkasında biriktiğinde elimi gaza götürdüm. Tekerlekler feryat ederek hızlandığında, daha da gaza basarak başımı yanıma çevirdim.
''O, Yaman Asilkan. Hareketlerine dikkat et, sakın beni güçsüz gösterme.'' Annemin sesi zihnimin içinde yankılandığında dişlerimi sıkarak daha da hızlandım. Karanlık yol motosikletin ışığıyla çok az bir miktarda aydınlanıyordu. Bu yolun göle gittiğinin farkındaydım, ancak durmadım ve hızlanmayı sürdürdüm. Birkaç dakikadır yanımda sessizlik oluşmuş, Yaman arkamda kalmıştı. Yalnızlık beni çıldırtmanın eşiğine sürüklüyordu. Çünkü ne zaman tek başıma ve sessiz bir ortamda kalsam, annemin sesi zihnimde yankılanıyordu.
Motor sesini duyduğumda gözlerimi kırpıştırarak başımı yana çevirdim. Yaman eliyle bir şeyleri işaret ettiğinde kaşlarımı çatarak işaret ettiği yere döndüm. Karşımda duran köpeği gördüğümde gözlerimi şaşkınlıkla açarak direksiyonu kırdım. Motor yoldan çıkarak ormanlık alana girdi, frene basarak durmaya çalıştım, fakat yapabildiğim tek şey büyük bir ağacın gövdesine doğru hızla gitmek oldu. Elimi motordan ayırarak hızlıca kendimi yere attım. Motor gürültülü bir şekilde ağaca çarparak patladığında, ben de hızımı bir taşa çarparak kestim. İnleyerek başımı yerden kaldırdım ve kafamdaki kaskı çıkarttım. Yanıma gelen motoru gördüğümde duraksayarak ona baktım. Hızlıca motordan inerek kaskını çıkarttı ve bana doğru koştu. ''Sen kafayı mı yedin kızım?'' Yanıma eğilerek ellerini üzerimde gezdirdi. ''Bir yerinde bir şey var mı?''
Bakışlarımı ondan çekerek bedenimde gezdirdim. Belim ve bacaklarım ağrıyor, başım dönüyordu. Gözlerimi hızlıca kapatıp açarak yutkundum ve doğrularak ''İyiyim ben.'' diye fısıldadım. Elimden tutarak yavaşça beni ayağa kaldırdı. Bakışları omzumda sabitlendi ve gözlerini kısarak omzuma baktı. ''Sanırım omzun kesilmiş.''
