~özel bölüm~

4.3K 329 1K
                                    

İyi okumalar.d

Alper "evet şimdi baştan alıyoruz, sen bi cinsin?" derken rüzgar'a baktığında rüzgar kaşlarını çatıp "hayır" demişti.

Ben dolu gözlerimle "gerçek işte" derken Emre "istatistiksel olarak imkansız" dedi.

Daha sonra "tabi hiç ölmediyse..." diye mırıldandı.

Demir "onu bunu bırakıp şu kızı kendine getirsek?" derken donmuş bir şekilde hiç bir şey demeyen Ela'yı kastetmişti.

Gurbet ayağa kalkıp Ela'nın gözünün önüne elini salladı ve "gülüm şoka girdiysen ve felç olduysan kafanı salla" dedi.

Alper-kanka sallamıyo, demek ki felç değil

Gurbet-evet iyi yanından bakalım

Demir-aklı başında biri gelsin şu odaya.

Alaska-ben, ama hâlâ bir şey anlamış değilim.

Alper-bak şimdi cano, rüzgar bizim liseden arkadaşımızdı. Sonra-

Alper cümlesini devam ettiremediğinde araya girdim. "Sonra öldü. Yani.."

Alaska-wtf

Rüzgar-evet ben oluyorum

Alper-işte bunun bedeninin içine ruhlar girmiş

Rüzgar-lan benim işte amınakoyayım

Alper-ya da ikizi vardır?

Rüzgar-la havle...

Kumsal-o gece ordaydım ama kendimde değildim

Öykü-sen ön taraftaydın, ben arka bahçedeyken havuza gözlerimin önünde kaç kat aşağıya düştü

Derin-nasıl kurtuldun?

Rüzgar-gözlerimi açtığımda hastahane odasındaydım.

Öykü-biz gördüğümüzdede tabuttaydın

Rüzgar-sizi gördüm

Demir-nasıl?

Rüzgar-cenazemin olduğu gün hepinizi uzaktan gördüm

Emre-abi sen şaka mısın

Tolga birden ayağa kalkıp Rüzgar'ın üstüne yürümeye başladı, sesi yükselirken "sabrediyim dedim ama sen bizimle taşak mı geçiyorsun lan!?" diye bağırdı.

Demir yanımdan kalkıp Tolga'nın önüne geçti, göğüsünden geri iktirirken "şuan sinirli olman bi işe yarar mı?" dedi.

"Lan adam bizle oyun oynuyor amınakoyayım, üç yıldır yaşıyorum dedi resmen!"

Bu sefer Demir sesini yükseltip "bi otur ve kapa çeneni!" dedi.

Tolga kendini arkasındaki koltuğa atıp sinirden yumruğunu sıkarken yanındaki Alasla elini elinin üstüne koydu. Tolga'nın eli gevşerken Alaska'nın elini tuttu. Galiba sakinleşmesinin anahtarı Alaska'daydı..

Demir tekrar yanıma gelip oturdu, karşımızdaki Rüzgar'a bakarken "güzel hoş yaşıyorsun, fakat açıklama lazım." dediğinde odadaki herkes onaylar biçimde mırıldandı.

"O geceden dört gün sonra uyandığımda komadan çıktığım söylendi."

Derin-bize ise ameliyattan çıkamadığını, morga sevkedildiğin söylendi.

Emre-bu da demek oluyor ki onu son gördüğümüz zaman ölü değildi, komadaydı. Burda bizi kandıran doktorlar

Emre konuştuğu sırada içeriye Hela ve Cansu girmişti. Hela elindeki kağıtları Emre'nin eline verirken "doktorlar değil, doktor" demişti.

Yeni Okul2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin