İyi okumalarrr13 kasım 2017
Yağmurlu bi kasım gecesiydi. Cansu yağmur damlalarına aldırmadan yavaş adımlarla kaldırımda yürüyordu.
Eve yine geç saatte dönüyordu ancak umrunda olduğu söylenemezdi.
Annesi eve gelmese bile arayıp sormazdı adı kadar emindi ve bu durum her aklına geldiğinde içten içe kırılırdı.
Elini cebinden anhtarı ile beraber çıkarttı ve kapıyı açmak için hazırlandı. Tam o sırada aniden kapı açıldı, annesi ile karşılaşmayı beklemiyordu. Uyuduğunu düşünmüştü hatta.
"Senin saatten haberin var mı?" diye sorarken annesinin gözlerinden endişelendiği okunuyordu. Garip diye düşünürken "umrunda mı ki gelmiş burda sorular soruyorsun?" diye cavap verdi.
"Haklısın"
Cansu iç geçirdi. Birden sesini yükselterek "kahretsin ki haklıyım!" diye bağırdı.
Annesi kolundan sıkıca tutup kendine çekti "bağırma duyucaklar!" diye uyarıcı bi ses tonuyla konuştu. "Zaten yeterince rezil ettin beni" dediğinde cansu daha da sinirlendi.
"Niye? Kızlardan hoşlanıyorum diye mi?!" diyerek bağırdı
"Senin neyin var?!" derken kolunu daha da sıktı annesi.
Cansu kendini sert bi şekilde geri çekerken "bırak beni!" dedi.
"Senin kesinlikle profesyonel bi yardıma ihyacın var! Hela ile bu abartı aşk... Bu durum-"
"Aşık değildi! Cerendi. O lanet, benim bir yıldır kız arkadaşımdı!" cansu gözyaşları akarken konuşmaya devam etti "hela ise benimle gerçekten ilgilenen tek kişiydi!"
"Gerçekten annem olmsını istedim. Tek istediğim buydu biliyor musun? Beni cidden seven bi anne!"
İnsanlar pencerelerinden kafalarını uzatıp onları ilgilendirmeyen bi olayı daha izliyorlardı. Yoldan geçenler durup bakıyordu.
"Senin gibi olmayan bi anne istedim ben."
"Sence ben senin gibi bi kızım olsun ister miydim? Seni asla istemedim!"
Bu cansu'yu cidden kıran son sözlerdi. Gözyaşları ard arda akarken hıçkırarak sert adımlar atmaya başladı. Evinden uzaklaşıyordu. Hem de bir daha dönmemek üzere...
Günümüz;
Cansu'dan
Bulunduğum gece kulübünden koşarak çıktım. Onu gördüğümden adım kadar emindim. Oydu, hela.. Uzun zamandır görmemiştim.
Kaldırımda koşmayı bırakıp etrafıma bakındım. Benden kaçmıştı? Ama ne için bilemiyordum.
Eğer türkiyede ise tek bi kişi ile iletişime geçmiş olabilirdi. Sonuçta izmir'de ortak arkadaşımız olup çevresi geniş olan biri vardı.
Telefonumdan numarasını bulup aradığımda hemen açmıştı. Bu çocuğun anında cevap vermesini seviyordum.
"Alo?"
"Alo emir!"
"Cansu, uzun zaman oldu kanka nasılsın"
"İyiii! Sen?"
"Bakıyorum her zaman ki gibi neşelisin, ben de iyi valla nolsun"
"Hıhı nerdesin? Senden bi iyilik istemem gerek"