Multimedya alev♡
İyi okumalarrrr
Kumsal'dan devam
Son dersim de bittiğinde eşyalarımı toparlayıp sınıftan ayrıldım. Okuldan çıkıp sokağın öbür tarafında ki kaldırıma geçtim.
Arkama baktığımda gözüm bi yere takıldı. Daha doğrusu birine...
Tolga mı o?
Galiba, gerçi üç yıl oldu görmedim. Belki de burda okumuyordur ve benzetmişimdir
Hem o olsa bile sanane ki
Evet ama ne bileyim o gece... Yardım etmese cidden ölebilirdimBenzettiğimi düşünerek yoluma devam ettim ve çalıştığım kafeye doğru yürümeye başladım. Kafeden içeriye girip arka tarafa doğru ilerlerken saçlarımı arkadan hafif topladım.
Önlüğümü taktıktan sonra çalan telefonumu elime aldım. Alper'in aradığını gördüğümde açtım.
"Selam çalı kuşu"
"Keyfin yeride gibi"
"Yok be kızım, her zaman ki gibi replikten repliğe ezberlemece"
"Kolay gelsinn. Eee İstanbul da nasıl gidiyor"
"Alıştım sayılır kız! O değilde..."
"Kanka melisi sorcaksan bir haftadır görmedim"
"Burda çünkü"
"Ne? Nasıl?"
"Of bilmiyorum çalı kuşu, benim evimi bulup gelmiş bir şekilde"
"E daha iyi! Konuştnuz değil mi?"
"Hayır.. Aslında ben kapıyı suratına kapattım birden"
"Allahım..."
"Boşver ya.. Sincap nasıl"
"Kanka okulunun önünden dün geçtim ama uzaktan gördüğüme göre yanında sadece alev vardı"
"Yine mi? O kız sincabı kötü etkiler. Sen yanına gitsen?"
"En son gittiğimde yüzüme bile bakmadı"
"Kimseye güvenmiyor artık.."
"Kızın yaşadıklarını kim yaşasa güvenmez"
"O da doğru. Neyse çalı kuşu ben seni sonra ararım. Yönetmen köpürdü yine bana patlıyacak galiba"
"Eyvah! Tamam tamam sonra görüşürüz" gülerek telefonu kapattım ve pantolonumun arka cebine koydum.
Kafenin tezgahına geçip onur'a selam verdim.
Onur benim yaşlarımda kafede çalışan biriydi. Çok fazla konuşmasak da canım sıkıldıkça sohbet edebiliyoruk. Arkadaşım sayılırdı.
Sparişleri almaya başlarken onur'un dediği şeyle beraber elimde ki defteri tezgaha koydum.
"Biri seni sordu"
"Ne dedin?"
"Dememi istediğini, öyle birini tanımıyorum"
Rahatlayıp nefesimi dışarıya verdikten sonra "nasıl biriydi?" diye sordum.
Üvey annem durumumun iyi olduğunu bildiği için beni herkese sorup arıyordu. Sıkışınca evden kovduğu kişiyi araması baya yüzsüzlüktü.
Zaten durumumun iyi olmasından kastım burdan aldığım maaştı. Yarı zamanlı çalışmama rağmen askeri ücretin iki katı veriyorlardı.
Buranın sahibinin durumu iyiydi ve alper'in bi tanıdığıydı.
Alper ile iyi aradaş olmamızın altında duran sebepse ben evden kovulduğum günün adından başıma gelenleri bi şekilde öğrenip bana yardım etmesiyle başlamıştı. Yeri geldi birbirimize ailevi dueumlarımızı anlatıp destek çıktık. Mezuniyetten sonra melis ile ayrıldıklarını duyduğumda ikisi ile de konuşup ortak nokta buldum.