Ben geldim!
Multideki şarkıyı daha slow hayâl edebilirsiniz bölüm için:d
İyi okumalarrrr
Alaska Naz'dan devam
Aşağıdaki manzarayı izlerken kahvaltı tabaklarının gelmesini bekliyorduk. Bir şey konuşucağını söyleyen tolga tek kelime dahi etmemişti.
"Annemle ne konuştunuz?"
Ne, cidden derdi bu muydu?
"Eğer derdin bu konuysa mezun olur olmaz şirketin başına geçicek gibisin."
"Hayır, bir dakika ne?"
"Anneni az bir şey bile tanıyabilmişsem onca varlığı daha fazla babanın üstünde tutmak istemez"
"Anladım. Aslında derdim bu değil"
"Ne?"
"Sensin"
"Bak kelime oyunların için ayırıcak zamanım yok tolga.."
"Kelime oyunu değil. Ben şuan seni sevdiğimi en net nasıl söylerim onu düşünüyorum"
Duyduğum kelimeler içtiğim suyu bığazımda bırakırken öksürmeye başladım.
kalkip yanıma geldi. "İyi misin" diye sorarken öksürmeyi bırakmış sakin kalmaya çalışıyordum.
"Ciddi misin?" diye sorduğumda bize doğru gelen görevlileri gösterdi.
Masaya en sevdiğim çikolatalardan yapılmış bi çiçek demeti konulurken en sevdiğim kahvaltılıklar sıralanıyordu. Masanın hemen yanına gitarda koyduktan sonra gözden kaybolmuşlardı.
Masmavi gözleriyle bana bakarken sandalye çekip yanıma oturdu.
Gitarı eline alıp gözlerini göslerime tekrar sabitledi. Gitarla çaldığı melodiye arkadan gelen şarkının sözleri eşlik ederken içim kıpır kıpır olmuştu.
"Öyle bir cefa biriktirdim
Hiçbir kadeh bulamadı cevap
İçimden geçeni istedim ama
Hiçbir kadın yetemedi bana
Sen dışında
Sen dışında"Sözlerin başına kaşlarımı çatsamda "sen dışında" diye mırıldanırken bana bakışları içimi yumuş yumuş etmişti.
"Kime tutulmuş yanarsın
Ben oluyorum evham, veba
Bekleye bekleye paslanır bu sevda
Sen dışında
Sen dışındaSıcak bir aralık gecesi
Islatır yanmış tenimi
Yaklaşır o güzel bedeni
Kendisi yakamoz güzeli"Şarkıyı burda elindeki gitar'ı kenara bırakarak bitirdi. Müzik sesi tamamen durmuş ortam sessizlikle dolmuştu. Elleri ellerimi buldu.
O her mimiğine öldüğüm gülüşünü bana verirken "ve sen yakamoz güzelim.." diye mırıldandı.
Burnuma gelen kokusu aklımı başımdan alırken "..benimle çıkar mısın?" diye sordu.
Heyecandan ölmemek istediğimden direkt sorusunu 'evet!' diye yanıtlayıp kollarımı ona sarmıştım...
Öykü'den devam
Bilgisayarımı kucağıma alıp diğerlerini beklemeye başladım. Gurbet kamerasını açtığında ben elime kahve fincanımı almıştım.
"Selamm!"
"Aleykümselam gülümde nerde bu keller"
"Gelirler bi iki dakikaya kanka. Alper saat 10 gibi biter provam o zaman ararsınız demişti çünkü"