Multi bölümde geçen şarkı♡
İyi okumalaarr
Kumsal'dan devamm
Tolga'nın kapısının önünde durmuş zili bile çalmadan bekliyordum
Aptal msn
Yine tersliycek falan sorna bütün morelim bok olcak aq
Haklısın da seven katlanır fln ağöağqaş
Pff katlanıyorum zatenMasmavi gözlerine baktığımda içime dolucak olan huzuru düşününce ister istemez gülümsedim ve kapı zilini çaldım.
Kapı çok geçmeden açılır açılmaz tolga beni kolumdan tutup içeriye aldı ve koşarak merdivenleri çıkmaya başladı.
Noluyo lan!?
Odaya girer girmez kolumu bıraktığında dengemi sağlamaya çalıştım. Kapısını kapatıp arkasını döndüğünde benim şaşkın bakışlarımla karşılaştı.
"Hiç öyle bakma, alper seni görseydi saçma sapan esprilerine devam ederdi ve benim sinirim daha da bozulurdu."
"Sakin..."
"Sakinim."
"Peki.."
Elini ensenine koyduğunda düşünür gibi oldu, normal bi ses tonuyla "geç otur" dedi ve devasa çalışma masasını gösterdi.
Sandanyeyi çekip oturduğumda o da yanımdaki sandalyeye oturdu.
Sadece yanına oturdu sakin..
Elmacık kemikleri... 🤤
İyi bari dışına yansıtmıyosun.
Yansıtsam zaten ölürümKafamı toparlayıp küçük sırt çantamı önüme aldım. Saçlarımı topuz yapıp kalemle sabitledim.
İçinden yapı planlarının olduğu proje kağıtlarını ve not defterlerini çıkardıktan sonra masaya koydum.
"Günlüğünü getirmedin umarım"
Ginliğini gitirmidin imirim
Dediğini ciddiye almadan proje kağıtlarını açıp aklımdakileri anlatmaya başladım.
"Amerikan mutfak fikrini sevmedim"
"Otelde genel bir şey yalnız" dediğimde saçımdaki kalemi alıp proje kağıdının üstüne eğildi ve bir şeyler çizmeye başladı...
Önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına kıstırırken onu izlemeye başladım.
Kafasını kaldırıp kalemi bıraktığında yüz hatlarını incelemeyi bırakıp çizdiği plana baktım.
"Ciddi misin? Herşeyi mafettin" derken elimi saçımın arasından geçirdim ve arkaya attım.
Bana bakarken "her şeyi mi?" dedi ve sırttı.
Başımı iki yana sallarken "evet her şeyi" dedim ve şuan tatlı görünüşüne hafifçe güldüm.
"Yok artık" derken gülümsemesi yüzünde yayıldı.
"Oysa ki iyi gidiyordun" dediğimde çenemden kavrayıp kağıda bakmamı istedi. "Bence biraz daha incele" dediğinde ısrar etmeden çizdiği planı inceledim.
"İyide bu şekilde dizayn edilirse bütün alt yapının değiştirilmesi gerek"
Kafamı kaldırıp ona baktığımda sandalyesinde arkasına yaslanmış telefonuyla oyalandığını gördüm.
"Beni dinliyor musun sen?"
"Hayır?"
Açık sözlü işte
Kaba.
Tatlı.
Uyuz.