...4 ay öncesinden bir kesit...
... Kapının kapanmasıyla birlikte, Hayal kendinden nefret etmeye başladı. Suçluluk duygusu ve nefret o kadar ağır geldi ki, ağlayamadı bile. Bir süre öyle put gibi dikildi. Sonra şöminenin yanına oturdu ve bir kibrit çakıp şömineyi yaktı. Büyüyen alevler, ona içindeki yangını hatırlatıyordu. Gözleri şöminenin biraz üzerine kaydığında ablasıyla olan fotoğrafları gözüne çarptı. Aynı anda yüreği burkuldu Hayalin... Bir fotoğrafı eline aldı ve çerçevesinden çıkardı. Bu ablasıyla gittiği bir piknikte çekilmişti. İkisi de gözlerini kırpmış, birbirlerine sarılmış halde samimi bir poz vermişti. Hayal, fotoğrafa uzun uzun baktı ve tam ortasından ikiye yırttı. Kendini alevlerin içine koydu. Ablasını masanın üzerine bıraktı. Ardından öteki fotoğrafı aldı. Bu da ablası, Yiğit ve kendisinin olduğu bir fotoğraftı. Ablasını yırtıp çıkardı ve Yiğitle ikisini ateşe koydu. Sonra ablası annesi ve kendisinin fotoğrafını alıp kendini yırttı ve yine alevlere koydu. Ablası ve annesini kenara koydu. Böyle böyle bütün fotoğrafları yaktı. Ama yalnız kendini ve Yiğiti... Başkasını değil...Sonra, kolyesini farketti. Bu, ablasının o üniversite için Los Angeles'a giderken ona hediye ettiği, ve o zamandan beri hiç çıkarmadığı kolyeydi. Kolyede iki siyah kelebek vardı ve biri küçük biri büyüktü. Küçük olan Hayal, büyük olan Nihal di. Nihal, bunu verirken Hayale, her zaman yanında olacağını ve onu hep çok seveceğini, ne zaman yanlız hissetse bunları hatırlamasını söylemişti ve Hayal, ablasına göz yaşları içinde sıkı sıkı sarılmıştı. Şimdi bu kolyeyi nasıl takacaktı Hayal? Gözlerini sertçe kapattı ve boynunda asılı olan gümüşü zorlanmadan çekip kopardı. Onu da alevlerin içine attı. Ve, bütün gece ateşin ve güzelliklerin, kendisi yüzünden yanmasını seyretti...
Biraz kısa bir bölüm oldu...
İyi okumalar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP KAPILARI
Teen Fiction"Her kalbin iki kapısı olduğunu okumuştum bir keresinde. Hiç olur mu öyle şey demiştim. Halbuki herşey, kalbimin kapılarının ona açıldığını anlamamla başlamıştı. Ama herşey, çok daha korkunç bitecekti, hissedebiliyorum..." H... •ÖZET• İstanbul'un...