Herkese merhaba!
Dedim bir kere yazdım, ikinciyi yazmamak olmaz. 2. Özel Bölümüm ile karşınızdayım!
Votelerinizi ve desteklerinizi bekliyorum..
İyi okumalar!💜
25 Kasım 2020
Nihal gülerek yanaklarına biraz daha allık sürdü. Bugün büyük gündü. Yiğit ve ailesi bir maskeli balo düzenlecekti.
Manal Ailesine ithafen...
Sabahtan beri büyük bir coşkuyla hazırlanıyordu. Çok heyecanlıydı. Gecenin en güzel kızı olmak istiyordu.
Çünkü Yiğit, bütün kızları peşinden koşturacak kadar yakışıklıydı ve Nihal, sevgilisinin yanında sırıtmak istemiyordu.
Gök mavisi balık elbisesinin içinde göz alıcı görünüyordu. Saçları başının üzerinde at kuyruğu ile toplanmıştı. Ve bu gözlerini daha çok ön plana çıkarmıştı. Makyajı güzel yüzüne güzellik katmıştı.
Gözleri saate kaydığında gitme vaktinin geldiğini gördü. Mavi kanat motifli maskesini ve çantasını eline alıp odasından çıktı. Annesi ve babası da hazırlanmıştı.
Bu gece Nihali üzen tek şey, Hayalin gelmeyecek olmasıydı.
Ne kadar ısrar etse de kız kardeşini baloya gelmeye ikna edememişti. Hayal arkadaşına gideceğini söylemiş ve onlardan önce çıkmıştı.
Arabaya binip yola çıktılar. Balo özel bir mekânda olacaktı ve sosyetenin tanınan bütün simaları orada olacaktı.
Çok geçmeden mekana vardılar. Tahmin ettikleri gibi çok kalabalıktı. Nihalin ismen duyduğu ama yüz yüze tanışmadığı İstanbul'un zenginleri ve ünlüleri buradaydı.
Mekânın şık giriş kapısının önüne bir
yazı asılmıştı.Manal Ailesine ve Yiğit Demir için çok önemli olan kadına ithafen...
Nihal yüzünde büyük bir gülümsemeyle içeri yürüdü ama bu yazıyı görünce biraz şaşırdı. Acaba kendisinden mi bahsediliyordu?
Kimdi bu önemli kadın?
Yiğite sorarım diye düşündü ve maskesini taktı. İçerisi mükemmel döşenmişti ve masalsı görünüyordu. Peri masalından fırlamış gibi..
İçeriden konuşmalar ve kadeh sesleri duyuluyordu. Çok geçmeden Yiğitin ailesi yanlarına geldi.
"Hoş geldiniz canım. Sizi gördüğümüze çok sevindik. İyiki geldiniz. Buyurun masanıza gidelim."
Yiğitin annesinin bu sözleri üzerine Meyra Hanım gülümsedi.
"Hoş bulduk canım. Bizde sizi gördüğümüze çok sevindik. Bu ne güzel bir organizasyon. Hem de bize ithafen... Ne kadar zarifsiniz."
Nihal Yiğitin yanına gitti ve ona sarıldı.
"Çok, güzel görünüyorsun."
"Teşekkür ederim, sende öyle.."
Nihal Yiğitin elini bırakmadan sordu.
"Bu girişteki yazıda yazan, senin için çok önemli olan o kadın kim?"
"Benim eski bir arkadaşım. Kardeşim gibidir. Çok severiz birbirimizi. Çocukluktan beri. Ondan bahsettim."
"Bana hiç bahsetmemiştin."
"Afedersin unutmuşum."
"Adı ne peki, burada mı, tanışabilir miyim?"
"Henüz gelmedi ama tanıştırmayacağım sizi çünkü onun kimsesi yok. Kimseyle tartışmadım onu şu ana kadar. İnsanlarla tanışmayı hiç sevmez o yüzden. Üzgünüm."
"Tamam, o zaman adını söyle."
"O da olmaz maalesef. Onu da istemiyor. Benden başka kimsesi olsun istemiyor. İsmini söylersem benimle bir daha konuşmaz. Kusura bakma Nihal."
Yiğit saçmaladığının farkındaydı ama eli ayağına dolaşmış, ne uyduracağını şaşırmıştı. Ona gerçekleri söylemesi imkansızdı.
Bu gece değil...
Nihal Yiğitin yanından uzaklaştı ve ailesinin yanına döndü. Yiğitin söylediklerine bir anlam verememişti. Bu güzel gecede saçma sapan şeyler oluyordu.
Bir saat kadar sonra konuşmalar yapılmış ithaf edilmişti ve eğlence başlamıştı.
Pasta dağıtıldıktan sonra dansların başlayacağı anons edilmişti. Nihal Yiğit ile dans etmek için kendini hazırlanmaya başlamıştı.
Ama birkaç dakika sonra, içeri o girdi...
İçeri adımını atar atmaz bütün gözler, onun üzerine çevrilmişti.
Mor kabarık tek omuzlu mükemmel elbisesi, sanki onun için dikilmiş gibi oturmuştu zayıf bedenine. Beyaz topuklu ayakkabıları tenine uyum sağlamıştı. Sarı saçları kusursuz bir fönle omuzlarına dökülmüştü. Yüzünde belli belirsiz bir makyaj vardı. Ve beyaz, üzerinde mor taşlar olan narin bir maskeyle katmerlenmişti güzelliği...
Yüzündeki hafif gülümseme ile yürümeye devam etti. Yürüyüşünden adeta zarafet akıyordu.
Salondaki bütün genç kızlar yüzlerinde belli olan kıskançlık ve merakla bakıyorlardı ona. Nihal de onlardan biriydi..
Yiğit yüzündeki hayran gülümseme ile kadının yanına gitti ve elini nazikçe tutup onu salonun ortasına getirdi.
Birkaç saniye sonra mekânda yankılanmaya başlayan tango müziği ile uyumlu bir şekilde dans etmeye başladılar.
Herkes, konuşmayı bırakıp onların danslarını izledi.
Tenleri ve hareketleri uyum içindeydi. Müziğin içine dalmış, saflıkla dans ediyorlardı. Müzik hızlanıp hırçınlaşınca onlar da hızlanıyor, hırçınlaşıyorlardı. Müzik sakinleşip nazikleşince, onlar da yavaşlayıp nazikleşiyorlardı.
Yiğit kadının beline ellerini yerleştirip ayaklarını yerden kesti ve onu bir anlığına döndürdü. Kadının güneş gibi parlayan sarı saçları savruldu.
Şarkının sonlarına doğru kadın bacağını Yiğitin beline atıp öylece durdu ve şarkının sonunda bacağını indirmeden kendini geriye doğru bıraktı ve Yiğitin ellerini tuttu.
Başını arkaya eymesiyle Nihal ile göz göze geldi. O an zaman durdu ve iki kadın, farklı hislerle bakıştılar. Sadece iki saniye...
Şarkının bitmesiyle mekânda bir alkış tufanı koptu. Yiğit kadını doğrultup elini öptü. Kadın gülümseyip zarifçe başıyla teşekkür etti.
Alkışlar daha susmadan Yiğit kadının ellerini bıraktı ve kadın koşarcasına kapıya gidip mekândan çıktı.
Kayboldu.
Herkesten şaşkınlık nidaları yükselirken Yiğit herkesi susturdu. Hemen ardından annesiyle babası dansa kalktı ve onlarla beraber birçok çiftte dans etmeye başladı.
Nihal şok olmuş bir halde orada öylece kalakalmıştı.
Delirmek üzereydi.
Bu kadın kimdi? Ve neden Yiğit için bu kadar önemliydi?
Bölüm sonu..
Eveett bölümü beğendiniz mi??
Bu gizemli kadın kim sizce?
⭐⭐🌟🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP KAPILARI
Teen Fiction"Her kalbin iki kapısı olduğunu okumuştum bir keresinde. Hiç olur mu öyle şey demiştim. Halbuki herşey, kalbimin kapılarının ona açıldığını anlamamla başlamıştı. Ama herşey, çok daha korkunç bitecekti, hissedebiliyorum..." H... •ÖZET• İstanbul'un...