DÜĞÜN GÜNÜ... 💍💥
Hayal, Yiğit, Gamze ve Mert iki araba olarak hazırlanmaya gidiyorlardı. Gamze ve Hayal kuaföre, Yiğit ve Mert ise berbere gidiyorlardı. Bugün nikahları vardı Hayal ile Yiğitin. Meyra Hanım söz verdiği gibi Hayalin hamileliğini gizlemişti. Sadece üçü biliyordu hamilelik olayını. Hayal ve Yiğit çok heyecanlıydı. Gerçek mutluluğa çok yakınlardı. Kimsenin bugün evleneceklerinden haberi yoktu. Söyleyeceklerdi elbette ama şimdilik gizli kalması daha iyi gibi geliyordu onlara. Kuaföre önüne geldiklerinde Hayal daha da heyecanlandı. Arabadan indiler ve içeri girdiler. Gamze de çok heyecanlıydı. Hayal ve Gamze yan yana koltuklara oturdular. Hayal dalgalı fön ve getirdikleri çiçekli taçlı duvağı takmalarını istedi. Saçları yarım saat için de hazır olmuştu. Ardından makyajı yapıldı. Gelinliğini Yiğit ve Gamze beraber seçmişlerdi ve Hayal görmemişti gelinliğini. Yiğit hazır oldukları zaman getireceğini söylemişti. Gamze de saçlarını topuz yaptırmıştı ve gece mavisi bir elbise giymişti. Hayal hazır olduktan yaklaşık beş dakika sonra Yiğit geldi. Elinde bir paket vardı. Paketi açtılar. İçinden çıkan gelinlik, çok güzeldi. Uzun, tülden kolları Hayalin el bileklerine kadar uzanıyordu. Hiçbir dekoltesi yoktu. Topuklarına kadar bembeyaz dupduru akıyordu Hayalin... Kar tanesi kolyesi hâlâ boynundaydı. Gelinliği alıp giydi. Çok güzel durmuştu onda. Yiğit ve Gamze hayran hayran ona bakmaya başladı. Önce Gamze konuştu:
"Arkadaşım, çok, çok güzel bir gelin oldun..."
Hayale sarıldı. Yiğit hiç konuşmadı. Sadece:
"Teşekkür ederim..." dediğini duymuştu Hayal onun. Nedenini sonra sorarım diye düşündü. Ayakkabılarını da giydi Hayal. Ardından gelin çiçeğini eline alıp yola çıktılar. Bir otelin teras katını tutmuşlardı. Önce fotoğraf çekilmeye gideceklerdi. Onlar oraya gidip gelene kadar saat sabah ondan öğlen bire gelmişti. Ardından otele gittiler. Her yer bembeyazdı, tüllerle, çiçeklerle süslenmişti. Tam ortaya nikah masası yerleştirilmişti. Fotoğrafçı da oradaydı. Nikah memuru on dakika kadar sonra geldi. Herkes yerine oturdu ve nikah başladı.
"Gelin Hanım, adınız soyadınız?"
"Hayal Manal."
Gamze ve Mert alkışladı. Hayal güldü.
"Damat Bey, sizin adınız soyadınız?"
"Yiğit Demir."
Yine alkışladılar. Nikâh memuru devam etti:
"Dairemize başvurarak, evlenmek istediğinizi belirttiniz. Bu talebimizin gerçekleşmemesi için hiçbir sebep görülmemiştir. Şimdi şahitlerin önünde size soruyorum:
Siz Hayal Manal, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan, kendi özgür iradenizle, Yiğit Demir'i eş olarak kabul ediyor musunuz?"
Bir anlık sessizlik oldu. Hayal Yiğite baktı. Onun gülümsediğini görünce Hayal de gülümsedi.
"Evet..."
Mert ve Gamze coşkuyla alkışladılar. Sadece iki kişiden büyük bir alkış çıkmıştı. Alkışlar bitince nikah memuru Yiğite döndü.
"Siz Yiğit Demir, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan, kendi özgür iradenizle, Hayal Manal'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?"
Yiğit Hayale baktı ve Yine birbirlerine gülümsediler.
"Evet.."
Aynı coşkuyla alkışladılar yine. Gülüşmeler bitince nikah memuru konuştu:
"Sizler de şahit misiniz?"
Aynı anda bağırdılar:
"Evet!"
"Bende, belediye başkanımızın bana vermiş olduğu yetkiyle sizi karı koca ilan ediyorum! Hayırlı uğurlu olsun diyorum, mutluluklar.."
Hayal masada duran tüy kalemi eline aldı ve defteri imzaladı. Sonra kalemi Yiğite verdi. O da imzalayınca en büyük alkış koptu.
"Tebrik ederim. Gelini öpebilirsiniz..."
Yiğit Hayalin alnına bir öpücük kondurdu ve sarıldılar. Alkışlar hâlâ devam ediyordu. Hayal eline evlilik cüzdanını aldı ve Yiğit ile birlikte kameraya gülümsediler. Ardından pasta geldi. İki katlı, küçük bir pastaydı. Pastayı beraberce kesip birbirlerine yedirdiler. Arkadaşlarıyla kucaklaştılar. Sonra onların şarkısı çalmaya başladı.🎶"Bu kalp seni unutur mu?"🎶
Yiğit Hayalin elini tutup onu ileri götürdü. Dans etmeye başladılar. Şarkı bitene kadar masumca dans ettiler. Fotoğrafcı hem fotoğraf çekiyor, hemde her anı kaydediyordu. Şarkı bitti, dans etmeyi bıraktılar. Sonra beyaz arabası geldi Yiğitin. Nikâh bu kadardı. Belki kısa sürmüştü, belki tüm sevdikleri yanlarında değildi, ama, bugün hayatlarının en güzel günü olmuştu. Arabaya doğru gitmeden önce Hayal arkasını döndü ve çiçeğini Gamzeye doğru attı. Gamze gülerek çiçeği yakaladığında Hayal ona el salladı. Arabalarına binerlerken, fotoğrafçı el sallamalarını istedi. Dördü de kameraya el salladı ve fotoğrafçı kaydı bitirdi. Ardından Hayal ile Yiğit, arabalarına binerek mutluluğa gittiler...
Sizce mutlu olacaklar mı?
Yorumlara bekliyorum...
İyi geceler ❣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP KAPILARI
Teen Fiction"Her kalbin iki kapısı olduğunu okumuştum bir keresinde. Hiç olur mu öyle şey demiştim. Halbuki herşey, kalbimin kapılarının ona açıldığını anlamamla başlamıştı. Ama herşey, çok daha korkunç bitecekti, hissedebiliyorum..." H... •ÖZET• İstanbul'un...