Hayal neler olduğunu anlayabildiğinde yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Bugün ayın kaçıydı..? On ikisi! Hayalin yirmi dördüncü doğum günü. Hayal son günlerde o kadar doluydu ki, doğum gününü unutmuştu! Ailesi gelip ona sarıldı. Hayal de onlara sarıldı.
"Çok teşekkür ederim, beni çok mutlu ettiniz..."
"İyiki doğdun canım kızım, nice yıllara..."
dedi annesi ve eline kırmızı küçük bir kutu verdi. Ablası, babası ve herkes onu kutladı ve hediye verdi. Hayal çok mutlu olmuştu, günler sonra ilk defa... En son Yiğit yanına geldi ve ona sarıldı. Kulağına:
"İyiki doğdun sevgilim... Seni her yaşında çok seveceğim... İyiki benimsin..." diye fısıldadı. Kimse fark etmeden pantolonunun arka cebine küçük bir kağıt koydu ve boynunu öptü. Ardından hemen çekildi ve yüzüne bakıp:
"İyiki doğdun Hayal." dedi.
Hayal anlamlı bir şekilde gülümsedi ve:
"Teşekkür ederim." dedi.
Hayal arkasını dönüp biraz uzaklaştı ve Yiğitin verdiği kağıdı açtı."Bu gece saat onda evimize gel... Hediyelerimi orada vereceğim, güzelim..."
Seni seviyorumHayal kendi kendine gülümsedi ve dudaklarını dişledi. Biraz kızarmıştı. Belli olmasın diye hemen bir bardak su alıp içti. Ardından pastanın başına götürdüler Hayali. Hayal çok duygulanmıştı.
"Hepinize çok teşekkür ederim, beni gerçekten çok mutlu ettiniz... Benim aklımdan çıkmış, ama siz unutmamışsınız. Hepinizi çok seviyorum, çok güzel bir akşam olsun..."
Herkes alkışlamaya başladı. Mumlara baktı Hayal. Tam yirmi dört tane beyaz mum vardı. İçinden bir dilek tuttu ve yirmi dört mumu da üfleyip söndürdü. Yine herkes coşkuyla alkışladı. Akşama kadar parti devam etti. Herkes evine gittiğinde, Hayal annesinin yanına geldi."Anneciğim, ben bu gece arkadaşlarımda kalacağım. Şimdi mesaj attılar, buraya gelmemiş, benim için Buse'nin evinde hazırlık yapmışlar. Yarın öğlen belki gelirim. Aklınız kalmasın." dedi ve annesini öptü.
"Tamam kızım, selam söyle arkadaşlarına ve kendine dikkat et."
Hayal başını tamam anlamında salladı ve Yiğite anlamlı bir bakış atıp bahçeden çıktı. Ardından hemen arabasına bindi ve evine gitti. Bu sefer Yiğit ondan sonra geldi.
"Sevgilim, gel benimle..." dedi ve onu elinden tutup yatak odasında götürdü. Yatak odası loştu, birsürü mum yakılmıştı ve çiçeklerle süslenmişti. Çok güzel görünüyordu. Yatağın üzerinde bir hediye paketi vardı. Hayalin gözleri dolmuştu. Yiğit ona arkadan sarıldı ve kulağına:
"İyiki doğdun güzelim. İyiki varsın, iyiki benimsin... Seni çok seviyorum..." diye fısıldadı. Boynuna öpücükler kondurdu. Hayal döndü ve sarıldılar. Yiğit, Hayali belinden tutup yatağa bıraktı. Hediye paketini açtı Hayal. İçinden küçük bir kutu çıktı ve onun içinden de daha küçük bir kutu çıktı. Hayal güldü. En sonunda hediyesine ulaştı. Bir kolyeydi bu. Ucunda birbirine kilitlenmiş iki minik kar tanesi vardı. O kadar güzeldi ki...
"Çok... Çok güzel..." dedi Hayal.
"Senden güzel olamaz..." dedi Yiğit puslu bir sesle. Kolyeyi boynuna taktı Hayalin. Ardından beraber yatağa yattılar. Hayal, başını Yiğitin kalbinin üzerine koydu ve kalp atışlarını dinleye dinleye uyudu.
Herşeyin normale en yakın gittiği tek ve kısa bir zaman dilimi...💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP KAPILARI
Teen Fiction"Her kalbin iki kapısı olduğunu okumuştum bir keresinde. Hiç olur mu öyle şey demiştim. Halbuki herşey, kalbimin kapılarının ona açıldığını anlamamla başlamıştı. Ama herşey, çok daha korkunç bitecekti, hissedebiliyorum..." H... •ÖZET• İstanbul'un...