-1-

4.9K 148 71
                                    

1.BÖLÜM : KAÇAK GELİN

"Aşk, farklı bedenlerin kayıp ruhlarında gizli."

Bölüm Şarkısı : Christina Perri-A Thousand Years

Neyi, nasıl, ne zaman, neden?

Hayatınız boyunca bir soru bile soramadığınız oldu mu? Aldığınız kararların size ait olmadığı ama hayatın size ait olduğu oldu mu? Ne büyük delilik değil mi?Hayat sizin ama başrolünde yoksunuz.

Hiçbir zaman hayatım hakkında söz sahibi olamamıştım. Ne 8 yaşında ne de 21 yaşında. Her zaman benim adıma karar veren bir ailem olmuştu. Benim fikrimi soran bir Allah'ın kulunu bulamamıştım.

Hey, bu hayat benim değil mi?

Elbette ki bu cümleyi asla dile getirememiştim. Özellikle babama karşı pamuk kadar yumuşak bir kalbe sahiptim. O ne derse tek cümlem 'Pekala' olmuştu.
Oysa ki ailem hariç hekese asi, pervasız ve arsız olmuştum. Kimseye eyvallahım yoktu. Nasıl oluyordu da bu asi ruhu aileme karşı kullanamıyordum?
Ailem tarafından altın kafese kapatılmış bir kuş misaliydim. Sadece bir kez kanatlarımı göğe, nacizane özgürlüğüme çırpabilseydim neler neler yapabileceğimin haddi hesabı yoktu.

Her şeyi olan bir insanın daha neye sahip olması gerekirdi ki?

Kimisine göre belki en alasından mutluluk, kimisine göre destansı bir aşk.
Bana göre sadece sonsuzluğa doğan bir özgürlük.

Sıcak yaz güneşi perdenin arasından gözüme iliştiğinde düşüncelerimi aklımın kapı arkasına süpürerek, yatağımda gerindim. Tüm gece korkum yüzünden uyuyamamıştım. Korkuyordum çünkü 10 kısa saat sonra evli bir kız sayılacaktım.
Hemde ailemin beğendiği bir çocukla.
Hayatımda ilk kez söz günü tanıştığım çocukla.

Ben Irmak Sözeri. Haluk Sözeri ve Canan Sözeri'nin biricik(!) kızlarıyım. İki abim olmasına karşın evin tek evladı muammelesi görürüm. Bu yüzden çoğu insana göre şımarık biriyimdir. Ailemin Sözeri Şirketler Grubu olarak zincirlediği aile şirketinin 4'te 2'sine sahibim. İki dedim çünkü babam abimlerden önce benim hayatımı güvence altına almak istemişti. Büyük abim Kıvanç 27 yaşında ve oldukça yakışıklı biridir. Yaklaşık dört sene önce başka bir sosyetik dostumuz olan Tekil ailesinin kızları Bengi'yle evlendi. Daha doğrusu evlendirildi demeliyim. Çünkü abim de ben gibi aile kararına kurban gitmişti.
Şimdi sıra bendeydi!

Küçük abim Sertaç 23 yaşında. Henüz babama göre hayta olan, hala çocuk ruhlu kalmış birisidir. Bu yüzden onu şirket hayatından uzak tutmuştur. Her gece gününü gün edip sabahlayan abim genelde bizim aileyi deli etmekle meşguldür. Magazin sayfalarının yüzünü ezberlediği bir playboy haline gelmişti. Annem bu durumdan çoğu kez hayıflanırdı. Babam ise artık ilgilenmeme kararı almıştı. Ona göre 23 yaşına erişmiş bir bireyin şirketin başına geçmek için çabalaması gerekirdi. Üstelik ailenin en küçük erkek evladı olarak bu görevi daha büyük bir hevesle kucaklamalıydı.

Ben ise ailenin son çocuğu yani tekne kazıntısıyım. 21 yaşında henüz hayatının baharında aile kararına kurban giden mağrur bir genç kızım.
Hangi aklı başında biri 21 yaşında evlenirdi ki?
Gelin de bunu aileme anlatın.
İki aile daha 10 yaşındayken bu kararı vermişti. Dostluğu pekiştirmek adına ailemizin sunduğu hayatı kağıt üzerine taşıyacak birde yetmiyormuş gibi onlara yeni veliahtlar verecektik. Evliliğe hazır olmayan ben bu karardan dönmeleri için kendimi öldürmekle bile tehdit etmiştim. Lakin blöfüm babama ne yazık ki işlememişti. Sürekli ertelediğim düğün günü gelmişti bile. Muhteşem bir hazırlığın neredeyse üç aydır sürdüğü düğün-düğünüm demeye dilim varmıyordu- iki ailenin anneleri tarafından organize edilmişti. Düğün benimdi fakat ona da karışamıyordum. Ailemin sunduğu bir hayatı senelerce yaşamış olmam yetmiyormuş gibi şimdi birde onların sunduğu adamla evlenecektim. Mantık evliliği beni bozacaktı. Bunu hissediyordum.

Siyahın ŞafağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin