Not: Arızalı'da sonlara yaklaşıyoruz farkında mısınız? Son kez bölüm yazma ve bekleme heyecanlarını yaşıyoruz. Vedaya yavaştan hazır olalım. İnanç, Doğu, Ertu, Şevval, Muzo, Arda ve daha nicesini hayatlarımıza aldık. Bundan sonra eskisi gibi bizimle olamayacaklar. :(Üzülmeyelim. Bade ve Kıraç ile Görkem ve Cenk ile eğlenmeye devam edeceğiz.
Bu bölüm güzeldi ya. Ah Arda dedim vah Arda dedim bir ara sana aşığım diye inledim. Arda'ya aşığım aşık. Pasaj aralarına mutlaka yorumlarınızı bırakın. Gelip gidip yorumlarınızı okumak istiyorum. Bol bol hem de. :)
Keyif alarak okuyun. Sizleri seviyorum.
&&&
59. BÖLÜM
BABA OLDUM!
Heyecan duygusunun apansız gücü insanın kendini unutacağı vaziyete kadar getirebilir, mekân zaman kavramlarını yitirmeye kadar götürebilirdi. Bu tuhaf güç istisnasız her histe kendi galibiyetini insan üzerinde kuruyordu.
Doğu, en yakın dostunu heyecandan unutan Arda'ya bakarken nefesini yorgunlukla bıraktı. Asansör binmeleri için hâlihazırda dururken kimse binmeye yeltenmedi.
"Mal mısın oğlum?"
Arda gördüklerini unutamadığından ve göreceklerinden korktuğundan tepkilerini kontrol altına almakta güçlük geçiyor daha ötesi kontrol altına alması gerektiğinin farkına varamıyordu.
"Ne diyorsun lan?" diye bağırdı.
Doğu olan her şeyi heyecanına en çokta telaşına verdiği için sabırlı olmaya davrandı. "Allah şahidim biraz daha bu piçle kalırsam aklımı kaçıracağım!"
Nefes egzersizi yaparak acısını dindirmeye çalışan kadın zoraki konuştu. "Ben de doğuracağım..."
Arda hamile kadının acıyla dolu sesine kayıtsız kalamayarak bütün ilgisini ona verdi. "Yalvarırım Şevo doğurma burada yalvarırım," diyerek avuç içlerini birbirine kavuşturdu. Asansörün önünde Şevval'e yalvararak bakıyordu. "Seni o halde görürsem..."
"İnanamıyorum hâlâ burada mısınız?"
İnanç'ın dehşetle dolu narası kendilerine gelmesini sağladı. Bir dakika bile Şevval ve bebeği için mühimken onlar Arda'nın şuur kaybıyla vakit öldürüyorlardı. Çağrı düğmesine bir kez daha bastı Doğu ve kapının açılmasıyla anında Şevval'i asansöre bindirdi.
Hepsi aynı anda asansöre binince Arda ellerini kadının karnına yasladı. "Dayıcım hastaneyi bekleyeceksin yoksa Allah yarattı demem seni tekrar annenin karnına doğru iterim. Lan sakın asansörde arabada ne bileyim hastane dışı hiçbir yerde doğma lan. Hayatımda yeterince aksiyon gördüm."
"Normal değil bu ben biliyordum böyle olacağını..." diyen Şevval zar zor nefes alırken Arda'ya laf yetiştiriyordu.
"Bırak onu Ertu nerede Ertu? Oda da değil miydi?"
Doğu'nun sorduğu soruya cevap Şevval'den ziyade gözünü hamile kadının karnından alamayan Arda'dan geldi. "Evet ama canımız kahve çekti gecenin bu vakti. Onu almaya gitti."
"Sen niye gitmedin?" diye azarladı Doğu onu.
"İnat etti, ille de ben gideceğim ille de ben gideceğim, dedi. Ben de tamam git al, dedim."
Omuzlarını umarsızca silken adamdan gözlerini çekerek sevgilisine odaklandı. Soluk benzi doğum sancılarıyla mücadele eden kadına her baktığında dayanılmaz hale geliyordu. Doğu uzanıp o acıyı almayı istedi nitekim Şevval'i bırakmaya gönlü el vermedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZALI
Teen FictionArızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış...