ARIZALI
ŞEHNAZ // GÜLŞEN
Yalnızlığınızı hissettiğiniz yerde duramazsınız. Sevgiye ve ilgiye muhtaçsanız birilerin yakasına dolanırsınız. O yakadan yüreklerine inmek istersiniz. İnanç Gürmen sevgisini ve ilgisini aldığı insanlardan kopmak istiyordu. Yakalarından düşeceği gün gelmişti.
Duyduklarından emin olamayan adamın yüzü anlamsızlık içinde buruşmuştu. Gitmek istediğini söyleyen cümleler dökülmüştü ağzından. Anne babasına baktı emin olmak için. Beklediği ifade onların da yüzünde mevcuttu.
Gerginlik hat safhadaydı. Şahin Beyin kızı izleyen belirsiz gözleri kısıldı, "Anlamadım İnanç!" gayet net anlamıştı ne dediğini. Demet ile telefondaki kavgalarından da haberdardı. Bu ani gidişin oğlu ile bir alakası var mıydı?
"Nereye gittiğini sanıyorsun sen?"
Beklenmedik tepki Doğu Üzeyiroğlundan gelmişti. Bu ani çıkış gidişineydi. Kim elini kolunu sallaya sallaya gitmiş ki Gürmen gidedursun!
İnanç bezgindi. Gidişi durdurulacak, nedeni sorgulanacak mıydı? Doğu yaptıklarını göz önüne getirir, anne babası hak verirse nedeni gayet anlaşılacaktı. "Ailemin yanına gidiyorum. Ben burada yettiğinden daha fazla.."
Genç kızın üzerine vardı. Seğiren çenesiyle yanakları dalgalandı. "Benim kardeşimin kalbi sendeyken, sen onu alıp nereye gideceksin. Kim sana git dedi?"
İnanç yerinden kımıldamadı. Üzerine varmasına alışkındı nasılsa. "Dün söylediklerini hatırlarsan, aslında niye gittiğimi iyi anlayacaksın Doğu. Benim bu evde olmam senin..."
Yumrukları sıklaşan genç adam kızın gözüne gözüne batırdı. Gör diyordu ne halde olduğumu. Kararının yersiz ve gereksiz olduğu aşikârdı. "Sen bu kalacaksın. Batu'nun kalbi sende olduğu müddetçe adımını bu evden atamayacaksın!"
Demet Hanım çantasını bıraktı konsola. "İnanç odana çık, Doğu geri çekil." Konuşmanın vakti gelmişti. Bu ev bir düzene girmediği sürece birilerinin gidecek korkusunu hep yaşayacaklardı. Kayıplarını acı bir şekilde bir kez vermişlerdi.
"Bekle Demet Hanım.." daha kızın aklını başına getirecekti.
"İnanç odana çık." Kocasına döndü hızla. "Sen Üzeyir ile konuşursun Şahin." Kendi konuşması bir etki etmezdi. Şahin bir baba olarak daha iyi konuşurdu oğluyla.
Günce sessizliğini bozmadan evde hüküm süren fırtınayı izledi. Ezik olarak gördüğü kızın varlığı gerçekten gereksizdi ve gidişi bu aileyi mutlu kılardı. Özellikle Doğu için istiyordu.
Kafasını salladı hayretle. Konuşacak, dertleşecek ne kalmıştı ki geriye. Eksiklik duygusu kaçışa yönlendirirdi. İnanç bu yönü kullanmak adına çatı katına sürüdü aheste aheste adımlarını. Peşi sıra gelen Demet Hanım hayli kızgındı.
Odasının kapısını aralıklı bırakarak içeri girdi. Yatağının kenarına usulca oturdu. Bir suçlu gibiydi. Oğlunu katil olarak gören ve bu düşünceye sahip kadının yanında suçlu hissediyordu. Derin bir iç çekti. Ciğerlerine sıkışmış sıkıntı ağır gelmiş olacaktı ki kafası geriye düşmüştü.
"Bir şey konuşmayalım Demet Hanım. Biz iplerimizi kopardık, bağlayacak bir şey kalmadı."
"Düğüm atamayız?"
"Oda kopar, sağlam değil artık ipimiz!"
Demet Hanım gürültüyle çektiği sandalyeyi kızın karşısına bırakıp oturdu. Gözünün içine baktığı kızı dindirilemeyecek bir öfkeyle izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZALI
Teen FictionArızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış...