ARIZALI

61 - Bebek Mi?

Not: HOLA bebeklerim. Nasılsınız? Biz mi? Biz iyiyiz ya, yeni kitap düzenlemesine Arızalı ile ufak bir ara verdik .  Doğu ve İnanç'ı özledik madem hasretlerimizi giderelim dedik.
BADY gelecek merak etmeyin. Bade ve Kıraç'ın yüzleşmesi var daha.
Umarım keyif alırsınız.
Bu defa yorum istediğimi yazmayacağım, öyle yazınca yorum yapmıyorsunuz.
Keyifli okumalar.
İnstagram: sehnaz.gulsenn

61.BÖLÜM

GİR KANIMA

"Sence yapar mı?"

Dizine yatırdığı adamın saçlarını severken mayışıyordu İnanç. Sakin geçirdikleri bir sabah kahvaltısının ardından salondaki koltuğa yayılmışlardı. Bu evde beraber çok az vakit geçirmiş bir yolculuk ölümden farksız bir ayrılığı getirmişti.

İnanç, saçlarını boyayıp Doğu'yu kapı önünde ilk karşıladığı anı unutamıyordu. Bu sabah kahvaltıda ona hatırlatırken de kırık bir gülümseme taşıyordu.

"Kim? Neyi?" diye soran Doğu çatık kaşlarıyla onu eleştirdi. "Özne belirtmen gerekmiyor mu?"

İnanç iki kaşının arasındaki kırışığı parmaklarıyla düzeltti. "Çabuk yaşlanacaksın bu sinirle."

Ve hep böyle etkileyici olacaksın, diye bitirdi iç sesi. Biliyordu ki Doğu onun övmesine fırsat tanımadan kendi egosunu okşayacaktı. Gürmen kızı o dakikalarda onu pür dikkat izleyerek kalbine işkenceler çektiriyordu.

Dudağının bir kıyısı yukarı kıvrıldı. Kendini beğenmiş ifadesinin yerleştiği yüzü sert, alabildiğine etkileyiciydi; her haliyle İnanç Gürmen'in kalbine meydan okuyordu. Kazanamayacağı bir savaş yokmuşçasına pervasızdı ki ona kazanma şansını tanıyan yine İnanç'ın zayıf kalbi oluyordu.

"Yaşlandığımda da bu halimden daha yakışıklı olacağım."

İnanç birbirine kenetlediği dudaklarının aralanmasına izin vermeden kıs kıs güldü. Huysuz bir adam olacağı her halinden belli olan Üzeyir'in yakışıklılığıyla kurtaramayacağını bilmesi gerekiyordu.

"Bana çatmadığın kaşların lazım."

Doğu ona keskin bir bakış attı. "Sabah ilgini bana verirsen neden olmasın?"

İnanç gözlerini abartılı edasıyla devirdi. "Telefon trafiğinin suçlusu ben değilim hepsi üst üste geldi."

Doğu dinlemiyormuş gibi yaparak onun gibi kucağına yatırdığı Kontes'in başını okşuyordu. "Annen suçu birilerine atıyor kızım."

İnanç, Kontes'in sevgilisine olan bakışlarını görmezden gelerek laf atan adama karşılığını verdi.

"Ben sadece Şevval'i aradım nasıl olduğunu öğrenmek için. Peşinden Erdi beni aradı. Şevval'e tebrik için gitmek istediğini ama Ertu gibi bir hırbonun onu üzmesinden endişe duyduğunu bu yüzden ona eşlik etmem gerektiğini söyledi."

Doğu tabii dercesine kafasını hızlıca salladı.

"Sonra Hatem aradı, bana hâlâ küs ama nasıl olduğumu merak etmiş. Onun arkasından Muzo görüntülü aradı, onu asla reddedemezdim. Okuldaki arkadaşlarım aradı istediğim notları mailden yollamışlar. Bu arada Arda'yı tekrar görmek istiyorlarmış, onunla çok eğlenmişler."

Dinlediğini bildiği için sabahki trafiğin akışını anlatmaya devam etti. Sırf gurur yaptığından sormuyordu.

"Son olarak Arda aradı, Ahsen'e hangi çiçeği almalıyım diye sordu."