ARIZALI AŞK
ŞEHNAZ // GÜLŞEN
Peşi sıra ölüm geldi. Kapıya dayanan ve kırarcasına tokmakları vuran ölüm onu almaya gelmişti.
Doğu Üzeyiroğlu ayaklarının dibinden su yüzeyine aniden çıkmıştı. Sürpriz yumurtadan çıkan tatlı oyuncaklar gibi değil. Yahut pastadan çıkan dansöz şaşkınlığıyla değil. Cehennemin ateşlerinden doğan bir iblis edasıyla tehlikeli ve korkutucu çıkmıştı.
İnanç yutkunurken farkında olmadan Ertu'nun omuzlarına tutunmuştu. Belki de bir tık daha az tehlikeye tutunursa yaşardı. Ölümün ucundan U dönüşü yapardı.
Lakin Ertu belinden tutarak Doğu'ya doğru yüzdürmüştü. İnanç Gürmen kafasını salladı. Avazı çıktığı kadar bağırmak istedi. İsleri amber harelerini saran duman grisi gözlere yutkunarak baktı.
"Bu sefer ö-lürüm..."
Bir anlığına acımasızlık geçti gülüşünden. Bir anlığına insani ve vicdani duyguları olmayan bir cani geçti. "Bende bunu istiyorum ufaklık. Ama önce biraz eğleneceğiz. Hayattan bu tadı al. Sonra senin canını aldığımda bende tadımı ziyadesiyle alacağım!"
Yüzünden akan damlalar teninde kurumaya meyletti. Zira son damlaları kurumuş bedeni çekiyordu. Veda zamanıydı. Biliyordu bu havuzda canını verecekti.
Başının üstüne demir bir pençe kapandı. Kafatasını ezecek güçte. İnanç havuz suyu sandığı berrak tanelerin gözyaşı olduğunu anladığında bir çığlık atmıştı. Ve ağzı daha açıkken ağır pençe onu suyun altına itmişti.
Çırpınışları yorgun kolları arasından bir kez daha çıktı. Kalp ritimleri zayıflıyordu. Yaşamının son anlarını hak etmediği bir işkenceyle geçiriyordu. Tırnaklarını Doğu'nun karnına geçirdi. Su yüzeyine çıkmaya çırpındı. Açtığı gözleri kaslı gövdeyi görüyordu. Devasa beden suyun altında da büyüklüğünü sergiliyordu.
Ve aniden yukarı saçlarından tutarak çekmişti. Nefes alma özgürlüğünü eline birkaç saniyeliğine verdi.
Seslice nefes aldı. Doğu'nun omuzlarına tutunarak boğmasını engellemeye çalıştı. Lakin kendini yeniden suyun altında bulmuştu. Ayakları ve elleri son çırpınışlarını sürdürdü. İstediğini alıyordu.
Doğu Üzeyiroğlu kast ettiği eğlencesini alıyordu. Yüreğindeki kötülük tohumlarını besliyordu. Vicdanı ve merhameti körelmiş adamı kimse silkeleyip kendine getiremiyordu.
Bir kez daha sudan çıkardı kafasını. Açık ağzından nefes almaya çalışan kızı bırakmadı.
"Eğleniyor muyuz ufaklık? Nefesin kesildiğine göre sen bayağı sevdin bunu."
Üzeyir ile gülüşen arkadaşları az sonra olacakları bilmeden bu anın keyfini çıkarıyorlardı. İnanç'ın artık debelenmeden olacaklara eyvallah dermiş gibi kendini salıvermesi genç adamın tadını kaçırsa da ele vermedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZALI
Novela JuvenilArızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış...