13 ~ Hayatın Hayal Ötesi

119K 4.9K 946
                                    

ARIZALI

ŞEHNAZ // GÜLŞEN

Multimedyadaki hatunumuz Muzo - Muazzez. :) 

Kimi zaman aklı başında, kimi zaman çatlak ruhlu en yakın arkadaşlara sahip insanlarız. Marjinalliğiyle bile mest eden ve arkadaşlığından tat veren insanlar mevcut. Ancak karşınızdaki cinsiyeti belirsizlikte mastır yapmış bir mahlûkatsa ve ismi asla bu kılığına uymuyorsa, hayat dediğimiz sürece bir sıfır yenik başlamışsınızdır. Hayattan golü yüzünüze muhtemelen anne karnında attığınız tekmeye karşılık acıyla almışsınızdır. Aşerdiğiniz çikolata, sarma, mevsiminde olmayan meyveler değil, marjinalliktir.

Ne çok ismini değiştirmek istemişti Muazzez. Kimliğe kabaca Muzo yazmayı, cinsiyet hanesine belirsiz hormon ilkini gerçekleştirmeyi, kimlik rengini hayattan öğrendiği gri rengine bulamayı. Zira ne mavi, ne pembe renk grubuna giriyordu. Karışsa birbirine ortaya çıkacak renk bile kesmezdi Muzo'yu.

İnanç ve Şevval koşarak arkadaşlarının boynuna atlamıştı. Ortalarında kalan kızın saç kesiminden bile farklılık akıyordu.

Arda'nın Muzaffer adıyla Muzo yakıştırması, bilmeden asıl kullandığı ismi dile getirişiydi. Garipseyen bakışları kabullenmeyen sesi bir kızın böyle olmaması gerektiğineydi. Ki kime anlatabilesin.

"Lan bu benden yakışıklı!" susmak bilmeyen Arda kızı izlemekten kendini alamıyordu. Yahut erkek güzeli. Ortasında karışık; pek alımlı, pek yakışıklı, pek karizmatik, aynı zamanda cilveli, karman çorman bir afetti.

Ertu'nun serzenişi bir kızın bir erkek kadar güzel olmasınaydı. Ancak dikkat çektiği bir nokta vardı. Arda'dan yakışıklı olmasına yakışıklıydı da! Avuçlarını hayali toplar dolduruyormuş gibi göğsüne çevirdi. "Ablamızın memeleri var Arda!"

"Gürmen bu kim?" Doğu sorusunu çatılan kaşlarıyla sordu. Duman grisi gözleri erkek görünümlü kıza hayli ilgili bakıyordu. Ancak ilgisi pek tekin değildi. Tehlikenin can attığı kızılperestin duman irisleri anlamsızlıkla çatışıyordu.

Dünya üzerinde böyle bir kızın, İnanç'ın arkadaşı olma olasılığı neden hayata yenik doğanlar kategorisine sokuyordu? Yoksa bu kategoride Doğu'mu vardı!?

İnanç tebessüm etti. Muazzez; can kıyısında gemisine dümen, rıhtımına demir, gecesine güneş en azılı dost aşkıydı. Şevval'den farkı olmayan bu kızın gelişi İnanç için dünyada eşi benzeri bulunmaz bir mutluluğun kaynağıydı.

Kızlara sarılmayı şimdilik bir kenara bırakarak üç yakışıklı gence doğru kendinden emin adımlarla yürüdü. Ne bir erkek kabalığı, ne bir kadın kıvraklığı. Dolayısıyla Arda'nın çenesi yine düşmüştü.

"Oğlum yürüyüşü bile belirsiz bunun!"

Elleri önce, yabani vahşisiyle ve yanağındaki kesikle dikkatini çeken adama uzattı. "Muazzez!" diye kendini tanıştırırken, görünümünün aksine kadınsı bir ses çıkmıştı. Ve bu kadınsı ses yarasına asılı kaldığı Ertu'ya idi.

Genç adam uzattığı elini hoyratça sıktı. Görünümüyle yargılayan insanoğluydu. "Ertu!" sesine karşılık umursamaz bir tavır takındı. Ve gözlerinde gördüğü ifade az çok bildiğiydi. Yanağındaki kesik her kızın ilgisini çekiyordu.

Muzo tek kaşını umursamaz adama kaldırdı. Erkek havaları pek sökmezdi. Yanındaki şişkoya döndü usulca. Erkeksi yüzüne afet güzelliğinde bir gülüş yerleştirdi. "Ne haber şişko, ben Mu..."

"Sen Muazzez'den çok Muzo'sun."

Gayriihtiyarî güldü. "Arkadaşlar kısaca Muzo der!"

Ertu'nun mırıltısı duyuldu. "Aksi mümkün değil!"

ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin