ALINTI

39.1K 1.7K 128
                                    


ARIZALI

ALINTI

Yeni bölüm de görüşmek üzere..:):)

SnapChat: sehnazhsmoglu

İnstagram: sehnaz.gulsenn

Doğu olmasa ve etrafları çevrilmemiş olsa Günce'nin ruhunu titrete titrete bakışlarındaki mananın hıncını çıkaracaktı. Lanet olsun ki yalnız değillerdi ve Günce sevgilisini kesmekten hiçbir şekilde rahatsızlık duymuyordu.

İnanç film gecesi ikisinin yan yana oturuşunu ve Günce'nin sahiplenme çabasını hâlâ unutmamıştı ki hiçbir zamanda unutmayacaktı.

Muzo ve Ertu'nun gerginliği ortamdaki herkesin dikkatini çekmişti. Muhtemelen tartışmışlardı. İkisinin beraber gelişi de İnanç'ın dikkatini çekmişti. Ortam kabalık olduğundan Muzo'ya direk olarak soramamıştı da.

Arda hâlâ kendisiyle adam akıllı konuşmayan Doğu'ya küsmüştü. Doğu konuşsa o konuşmayacaktı. Dostuyla göz göze gelince, gözlerini bayarak kafasını çevirdi. Günce'nin alaylı gülüşüyle karşılaştı. "Ne var lan?" diye sordu tersleyerek.

"Doğu'ya küsmek sana hiç yakışmıyor."

"Lan adam piç adam piç..."

Günce Doğu'ya bakmaya dayanamasa da kendine hâkim olamıyordu. Elini tuttuğu, saçlarını okşadığı, kolunun altında sımsıkı sarıldığı başka bir bedendi. Kalbini sevdiği başka biriydi.

Kendisi olmamıştı hiçbir zaman. Üstelik olmayacağını bilmenin ezasını da çekiyordu. Senelerce beklediği, bir gün olsun duygularını belli etmemek için savaştığı adamı kaybetmişti.

Hem de için için nefret ettiği bir kız onu alıp götürmüştü.

İnanç kalan son sabır kırıntısına bastı. Bu kız gerçekten canına susamıştı.

"Önüne dönecek misin artık?" soruyu soran sesi tonla anlam yüklüydü.

Doğu sorunun kime olduğuna anlam veremedi. İnanç'ın bakışlarını takip ettiğinde Kerkenez'e söylediğini anlamıştı. Günce onu sevmediğinden bakışlarıyla rahatsız ediyor olmalıydı.

Günce kendisine yöneltilen soruya alayla güldü. "Korkma. Sevgilin kollarının arasında kimse onu almayacak senden. Ahtapot gibi sarmışsın!"

Son cümle de onu ezercesine tıslayarak soluması İnanç'ın kanına dokunmuştu.

"Korktuğumdan değil canım. Boşta kalsa başına üşecek akbaba çok. Bakışlarından da hazmetmiyorum. Hani bizi rahatsız etmesen varlığınla diyorum."

Günce incecik sesiyle kısa bir kahkaha attı. "Ah! Zerre umurumda değilsin Gürmen!"

Ne kadar uyardıysa da Günce uyarılarına kulak asmakta hâlâ niyetli değildi. İnanç'ı artık ciddiye alması ve en azından onun dostu olduğu için sevgilisiyle sürtüşmemesi gerektiğini bir kez daha söylemeliydi.

Muzo da İnanç kadar rahatsız olmuştu. "İnanç kapmasa sen kapmaya çalışacaktın." Diyerek gerçeği direk olarak Günce'nin yüzüne vurdu.

Ortam zaten gerginken saçma bir konuyla ateşe vermeye ne gerek vardı? "Kapatın konuyu!" direk olarak emri verdi Doğu. Ardından İnanç'a ters bir bakış attı. Günce'ye sarf ettiği cümleler asabını bozmuştu.

İnanç ise kapatmaya meyilli değildi. "O zaman gözüne, kaşına baktığı yere dikkat etsin!"

Doğu uzatmamasını söylediği halde İnanç hâlâ savunmanın peşindeydi.

"İnanç..."

Günce'nin keyiflendiğini fark edince sinirleri iyice gerildi. Kavga etseler zevkten dört köşe olacaktı haspam. İnanç ona istediğini vermeyecekti. Öfkesini anında yok ederek gülümsedi.

"Efendim." Sıcacık ve narin sesiyle cevap verdi. Gülüşünü yüzünden eksik etmeyerek Doğu'nun gözünün içine baktı. Zaten baktığı an kapılıyordu.

Tepkisinin anında değişmesiyle afallayan Doğu gülüşünü ve gözlerini izlerken şüpheye düştü. Aniden değişen tepkilere karşı hâlâ bağışıklık kazanamamıştı. Ve altında hep bir ima arardı. Şüphesini daha fazla belli etmeden eğilerek İnanç'ın yanağını öptü.

Nasılsa yalnız kalacaklardı.

"Sana gülmenin çok yakıştığını söylemiş miydim?"

İnanç mırıldanarak olumsuz cevabı verdi. "Hayır."

Doğu piçlik yapmak istedi. Sessizce kulağına fısıldadı. "Hımm demek hâlâ gözüm o kadar körelmemiş. Bu iyi bir şey."

İnanç gülerek omzuna vurdu. "Yalancının tekisin!"

Doğu bir öpücük daha alarak geri çekildi.

"Sömürdü lan kızı, kurtarın şunun elinden." Diyen Arda dostunu alıngan ifadesiyle izlemeye devam etti.

Ertu gözünü ovuşturup ofladı. "Gözünü seveyim şu piçle barışın artık!" diyerek Doğu'ya yüksek sesiyle soludu.

Arda'nın yine ağzında ne gevelediğini merak etti Doğu. Arda'ya bakmadan Ertu'ya göz kırptı. "Ne diyor piç?"

"Seni özlemiş."

"Yalanını yiyeyim ibne." Anında tepkisini verdi Arda. Doğu ondan özür dilemediği müddetçe Arda asla konuşmayacaktı.

"Bari yalanı yeme." Günce saçlarını geriye tarayarak kafasını salladı. Arda ve Doğu'nun küslüğünden hepsi nasibini bir şekilde alıyordu.

Erdem oluşacak herhangi bir kavgayı önlemek için muhabbetin seyrini değiştirdi. Tek bir soru bütün muhabbeti yok etmişti.

"Doğu dönmeyi düşünmüyor musun?"

Erdem'in sorusu üzerine İnanç bakışlarını Muzo'dan çekip Erdem'e çevirdi. Nereye dönecekti bu saatten sonra? Doğu ile göz göze geldiği an da iç yanaklarını ısırdı. Balın parlaklığını taşıyan gözbebekleri meraklı bakıyordu.

Doğu kollarıyla sardığı Gürmen kızına baktı. Dönmesi gereken bir yer vardı. Erdem yanlış zamanda sormuştu. İnanç'ın meraklı gözlerine hızlanan nefesleri eklenince Doğu boğazını temizleyerek cevabı verdi.

"Döneceğim." 

ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin