Ön İzleme II
"Sensiz olmaz... Sensiz olmaz bunu bil... Sensiz yaşayamam."
İnanç acı naraları duymadan geçen her saniye hayatla olan bağlantısını koparıyordu.
"İnanç gitme!" diyen Hatem'in bağırışını işittiğinde oracıkta can vereceğini sandı. Üç gündür bu hastanede süren yaşam savaş sanki az sonra son bulacaktı.
Onu çekiştirmeyi bırakıp ensesinden tutarak yüzüne bakmasını sağlayan Arda'ya anlık bir dikkat dağılışıyla odaklandı. "Böyle yaparak daha kötü olmasına neden oluyorsun Doğu. Doktorlar işini yapıyor bırak."
"İnanç uyanacak... İnanç beni bırakmaz..."
"Bırakmayacak." diye destek veren dostunun ellerinden kurtulacaktı ki "Sakinleştirici nerede kaldı?" diyen yabancının sesi kulağını doldurdu. Anlık sakinleşmesi tuzla buz olarak gazabını yükledi.
Var gücüyle onu tutan adamları tekmeleriyle uzaklaştırarak kapıya emekleyerek ulaştı. İçler acısı haline yakarışı eşlik etti.
"İnanç... bebeğim ben geldim... Doğu'n geldi. Ölme... güzelim ölme..."
Yakarışının sonun ensesinde müthiş bir acı hissetti ve o acıyla iki büklüm oldu. Ne olduğunu anlayamadı keza kulağına duymaya korktuğu o tekdüze ses doldu. Gözleri ağır ağır kapanırken en son duyduğu ses ölüm fermanını yazmıştı.
"Hastayı kaybediyoruz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZALI
Teen FictionArızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış...