ARIZALI
ŞEHNAZ // GÜLŞEN
İki yıl öncesinin getirdiği bir adamla, karanlık ve kırgın yanın sayesinde iyileştirmeye bakmıştı. Dostça, inanılmaz bir muhabbet bağıyla. Belki siyah kalemle. Çizilen çiçeklerin içinden çıkan taşlarla. İnsan suretinin beyninden çıkan kan gölüyle.
Erdi Doğan hayatına deli bir kızın –bu Şevval oluyordu- resim atölyesinde yaptığı çizime bağırıp verdiği abartılı tepkiyle girmişti. Çizdiği kalp resimleri İnanç Gürmenin çizimlerine benzediği için sevinmiş ve ikisinin tanışmasına vesile olmuştu.
Birbirlerinin çizimleri benziyor diye meraklanmış ve tanışmışlardı. Sonrasını heyecanlı buluşmalar, tatlı muhabbetler almıştı. Bağ güçlenmişti. Hiçbir zaman bir art niyetle yaklaşım olmamış, kalplerde taşınan sevgi dostça olmuştu.
Ve şimdi bu dostluktan şüphe eden iki adam onların eğlencesine ve özledikleri anlarına şüpheleriyle çomak sokuyordu.
"Kalem tutmayı biliyorsanız tabi." diyerek önüne dönmüştü genç kız.
Son olaylardan haberi olmayan Erdi, İnanç ile konuşmak için gelmişti. Görünen o ki ne yapmaya çalıştıkları belli olmayan bu iki adam niyetine kemik atıyor ve engelliyorlardı.
İki adama katran karası gözlerini dikti. Belli ki ikisini sevgili zannetmişlerdi.
Doğu ve Ertu kötü niyetlerine içlerinden küfretmişlerdi. Fingirdeşeceklerini düşünmüş, namusuna el uzatmaması için korumaya gelmişlerdi. Ancak ortada ne pis düşüncelerine sebep olan o meşum çalışma vardı, ne namusun kirletildiği.
Tek kirli namus onların fesat içleriydi.
"Bugün ne çiziyoruz?" her zaman ki soruyu yöneltmişti Gürmen.
Erdi bilmem anlamında kafasını salladı. Fikri genç kıza bıraktı.
"Kalemi alıyorum yavrum. Benden ne gelirse devam edeceksin!" diyerek adamın karnına uyarıcı dirseğini savurmuş ve gülüşerek çizime başlamışlardı.
Yine kalp ve Gürmen. Yine yara, yine ihanet. Yine acı, yine acı!
Kalemi tutan elleri titremeden başlamıştı kesik damarları çizmeye. Zarif bir dokunuş yetiyordu. Zarif bakış acısına bugün tezat oluşturan bir çizim geliyordu.
"Yine yılmışsın Gece!"
Gece diyordu genç kıza. Gece kadar soğuk ve hisliydi. Tehlike kaleminde can bulduğunda ayın huzmeleri sönüyor, yakamoz yok oluyor, deniz kuruyor, yıldızların ihtişamı vahim bir sonla yerlerde buluyordu.
Gece hüzünlüydü.
Kafasını genç adamın omzuna dayayıp çizimine devam etti. "Kendi halimdeyim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZALI
Teen FictionArızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış...