ARIZALI
ŞEHNAZ // GÜLŞEN
Not: Bölüm geldiiii.. Uzuuuun bir bölüm geldi bebitolarım. Uzun dolu dolu kavga hır gür var. Ne ararsanız var. Bölüm yazıldıkça sizlere gönderiyoruz. Bir bölümde daha görüşmek üzere. Esenle kalın sevgiyle kalın hoş kalın Doğu'yla Ertu'yla kalın. :D :D Keşke Doğuuuu dediğinizi duyar gibiyim. Ama Doğu İnanç'ın gibi görünüyor--du. Bölüme bakın Keyifle Okuyun. :D Sizi seviyorum.. <3 <3
& ARIZALI ZAMANI &
Kaçmak bir kurtuluş bir çare ise o zaman bundan sonra her şeyden kaçacağız. Kurtuluş asıl anlamıyla özgürlükse o zaman her şeyi olduğu gibi bırakacağız. Peki ya sonra?
Sonrası boyuna dolanan ip, ayağına takılan çelme, bileklerine takılan kelepçe. Hani kaçmak kurtuluştu? İnanç'ın kaçışı Üzeyir'in nazarında korkaklıktı. Ya da saklı kalan bir şeyler.
Çünkü senin olacak kadar yaşamayacağım. Sana geleceğimi vermem! Darbesi üzerine bunun nedenini sorgulamak adamın en doğal hakkıydı. Nitekim ufaklık 'Neden?' sorusuna cevap vermemiş, aksine odasına kaçmıştı.
Kızılpereste kalan kızgınlık olmuştu. İnanç her defasında böyle kaçacaksa neden her defasında kendi ayağıyla geri geliyordu? O zaman ya gelmeyecekti. Yahut gitmeyecekti.
"İnanç in aşağıya!" mutfaktan çatı katına doğru bağırmak ve sesini duyurmak her yiğidin harcı değildi. Hoş Doğu o zaman yiğit değil öküz oluyordu. Ve sesini sadece bu öküz duyurabiliyordu.
Anne babası yarın gelecek ve Doğu'nun genç kızla yalnız kalma planları suya düşecek, o zaman hiçbir şey yapamayacaktı.
"İnaaanç!"
Mutfak kapısında durarak tekrar bağırdı. Şimdi inmezse gerçekten saçından sürükleyerek indirecekti.
"Sanırsın evde öküz barındırıyoruz." Merdivenlerden bağıra çağıra konuşan kızın nispeten yaptığını biliyordu. Bakalım daha ne saçmalıklar zırvalayacaktı. "Yok anacım öküz hafif kalıyor. Manda besliyoruz. Hayır hayır..." sesi olduğundan daha çok yükselmişti. "Boğa tutuyoruz koskocaman evde. İnsan değil kesinlikle ilkelleşmiş hayvan!"
Doğu tek kaşını kaldırdı. Bu kız yukarıda ne yapmıştı? On dakikadır yukarıda cesaret seanslarımı uyguluyordu kendine?
Öküz! Manda! Boğa! İlkelleşmiş HAYVAN! Saydıracak ne kalmıştı daha?
Ayaklarını gördüğü kızı sabırsızlık içinde bekledi. Genç kızı inene kadar süzmüş, öfkeli gözlerine alayla bakmıştı.
"Sen o kadar hakareti bana say. Sinirlenmeye hakkın olsun. Neyin kafasını yaşıyorsun Gürmen?"
İnanç mutfaktan içeri girerken genç adama ters bakışlarını fırlattı. "Senin kafanı yaşamadığım kesin. Yoksa ayağına kıymık batmış öküz gibi bağırırdım."
Kafasını çevirip tezgâha doğru ilerleyen genç kız son bakışlarına yutkunmuştu. Tabiî ki neyin kafasını yaşadığını kendiside bilmiyordu. Onu kışkırtan adamı öptüğü için kendine kızgındı. Doğu onun olmak istiyordu ve İnanç buna izin vermiyordu. Bütün bu keşmekeşliğin içinde nasıl sağlıklı kalacaktı.
Ve böyle abuk subuk konuşur Doğu Üzeyiroğlunu özüne karanlığına döndürür, sonucunda kendisine zararı vermesini sağlardı.
Kızın peşinden gitti. Tezgâhta hiçbir şey yapmayacak boş boş duracaktı. Cebinden telefonu, çekmeceden meyve bıçağını çıkardı. Kendisine bakmamakta ısrarcı davranan kızı kolundan yakalayarak kendine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZALI
Ficção AdolescenteArızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış...