ARIZALI

25 ~ Umut Öldürür

ARIZALI

YAZARLAR: ŞEHNAZ & GÜLŞEN

BÖLÜM: 25 (İnsanı Umut Öldürür!)

Not: Yeni bölüm oldukça oldukça geç geldi affola. Ama sonunda geldi. Umarım beklediğinize değen bir bölüm olmuştur. Umarım seversiniz. Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Keyifli okumalar canlarım. ^_^ :) 

&&&&  

Birileri Doğu Üzeyiroğlu'nu faka basmıştı. Birileri Doğu Üzeyiroğlu ile gerçekten dalga geçiyordu. Sırf sinirlensin diye ortalığa püskürsün diye yok yere tartışma alanı yaratıyorlardı.

Deminden beridir doktor diye doktor olarak görmediği adamı oturduğu yerde sabırsızca dinliyor, öldürecekmiş gibi kesiyordu. Saygısız bir adam olsaydı evvela adamı içeri almadan kovardı.

İnanç'ın doktorunu içeri alışını, hastalığını unutmuş gibi heyecanla karşılamasını beklemediği gibi unutmamıştı da. Bunları kenara çiviyle kazıyordu. Günü gelecek hepsinin hesabını tek tek soracaktı. Hatta bugünler yakındı.

"İnanç en genç hastalarımızdan biri, kalp nakli yaptığımız. Profesör bu yüzden özellikle İnanç'ın da üzerine titriyor. Kendisinden bizzat bilgileri aldım."

Dilini ısırmaktan ağzına az sonra kanı akacaktı. Kafasını bu adamın nasıl doktor olabilir düşüncesiyle hırpalarken evlerine kadar geliyor olmasından duyduğu rahatsızlıkla bütünleşince artık yerinde duramayan adama dönüşüyordu.

Patlarsa Üzeyir mekânının sonu olacaktı.

"Profesör ne zaman gelecek? Benim asıl tanımak istediğim o. Kalp naklini yapan o, iki yıl boyunca İnanç'ı takip altına alan o. Sizin bizzat bilgileri almanız işe yarayacak mı?" sorularını yönelten Doğu'nun ciddiyetliği anne babasını işkillendirmişti.

Hatem Bey genç doktor sevimliliğiyle cevapladı. "Arşivde yapılan bütün muayenelerin, tetkiklerin, kontrollerin bilgisi mevcut. Bilgileri edindim ama profesörden bilgi almam daha sağlıklı geldi bana. Onun gözlemleri tavsiyeleri benim için daha önemli."

Doğu anlıyorum der gibi kaşlarını kaldırdı. "Doğrudur, bin bilsen de bir bile danış demişler."

Şahin Bey oğlundaki kıskançlığı fark ettikçe hayreti büyüyordu. Doktoru kıskanmıyordu. İnanç'ın böyle bir doktora sahip olmasını kıskanıyordu. "Bende bugün Hamdi Bey ile görüştüm telefonda. Sizi oldukça methetti. İnanç'ı gözü kapalı emanet edeceği bir uzman olduğunu bana iletti. İnanç benim için karım için çok önemli. O bize emanet bile olsa biz onu kızımız gibi seviyoruz."

Doğu kendi adı geçmediği için gözlerini babasına dikti. Ancak babası onu görmüyordu.

"Bu yüzden siz bana İnanç'ın durumundan memnun olmadığınızı söyleyince korktum. Hatayı ilk kendimde aradığımı söyleyebilirim."

Hatem Bey kafasını salladı. Şahin Beyi dinlerken ara sıra İnanç ile göz göze geliyordu. İnanç doktorunu sevmeye başlamıştı. Eve geleceğini ilk duyduğunda şaşırıp anlam veremese de gelmesine sevinmişti.

Tek anlayamadığı Doğu'nun tepkileriydi.

"İnanç'ın durumundan memnun olmadığım için geldim buraya. Şüpheyi kendinizde aramanız taraftarı değilim ama yine de ince eleyip sık dokumak gerek. İyileşmiş, sağlığı yerinde bir hasta İnanç. Bütün kontrolleri son birkaç ay öncesine kadar iyi. Bu sefer ki muayene de sonuçları karşılaştırınca ortaya çıkan değerler beni şaşırttı."