Not: Arızalı ellerinizden öper, size emanet kalır. Bol bol yorum ve vote istiyorum. Lütfen biraz parmakları uzun uzun cümlelerle yoralım. Arızalı sizin için nasıl ilerliyor? Bizim için güzel... :)
Keyifli mi keyifli tatlı mı tatlı okumalar. Sonu okumayın aman ha!
İnstagram: sehnaz.gulsen
BÖLÜM:57 / 2.PART
Teşekkür ederim...
Bir kurtarıcıya ihtiyacı mı vardı?
Onu kıvrandıracak kadar uzun bir süre tekinsiz bakışlarıyla süzdü Doğu Üzeyiroğlu. Kadını nefes almayı unutana kadar gözlerindeki tekinsiz ifadeyi yok etmedi. Gerçekten de gelecek olanların onu kurtaracağını mı düşünüyordu?
Dudağının bir kıyısı tehlikeli mizacına yaraşır halde yukarı kıvrıldı. "Bunu gerçekten düşündün mü?"
Yutkunma sesi ortamı doldurdu. İnanç gülüşünden korktuğunu saklayamayacak kadar endişeliydi şimdi. "Ka... Kapıyı açacaksın."
"Bekleyebilirler."
İnanç onu yenecek kabiliyete sahip olduğunu düşünerek hata mı etmişti? Öyleyse fiziksel gücünden üstün olan aklını kullanacak, zaafını kullanarak onu bertaraf edecekti.
Doğu yerse...
"Doğu... Böyle bazen kolumu sıkıyorsun ya çarpıntı oluyor. Kendimi iyi hissetmiyorum."
Şaka mısın? Akıl üstünlüğün bu kadar mı İnanç? İç sesi onu azarlarken, kendini tekmelemek istedi.
Bütün tekinsiz bakışlar ve korkutma çabaları müthiş bir hızda son buldu. Delirmiş olduğuna kanaat getirdiği sözleri üzerine kahkahayı patlattı Doğu. Kapı bir kez daha çalındığında dönüp bakmaya tenezzül etmeden üzerinde hâkimiyetini kurduğu güzel kadınla ilgilendi.
"Lan koluna dokunmadım bile. Şuan üzerindeyim."
İncelemeye gerek duymaksızın harelerinin içine baktı. "Evet... Şey kolumu sıkma diye, dedim," yakalanınca kafasını gömecek delik aradı. "Kapıda birileri var."
Yavaş yavaş üzerinden kesin sesiyle uyardı. "Sen burada uslu uslu uzanacaksın ve ben kapıyı açıp geleceğim," derken ayaklarının üzerinde durdu, İnanç'ı kuvvetli uyarısıyla yerine mıhladı. "Allah şahidim kapıya gidip geldiğimde seni yerinde bir milim dahi kıpırdamış bulursam, gidene kadar banyo yapmak zorunda kalırsın. O koltuktan kalkmayacaksın."
Sessizlik kabullenişin habercisiydi. Onunla koltukta uzanma fikri harika olsa da daha anlar geçirmeyi hedefliyordu. Hatıralarını dillendirecekleri zaman kaçamaklarının yataktan ibaret olması her ne kadar tutkusuna yönelik bir destek verse de İnanç'ın istediği bundan çok daha fazlaydı.
Sevdiği adam gözden kaybolurken uslu uslu uzanarak gözlerini tahta tavana dikti. Yokluğunun kısacık süresinde kalbine işkenceler çektireceği varsayımlara yöneldi.
Keza bir lodos sonrası hırçınlığı dinmiş deniz ürkütücü olsa da nihayetinde nefes aldırırdı. İnanç o nefesi hırçınlığını dindiren Ertu sayesinde alabiliyordu. Kavgalarına tanıklık etmeseydi şayet Doğu Üzeyiroğlu, İzmir'in tozuna bulanarak kendine yer kapacaktı.
Doğu başkasını bulsa iyi olacak mıydı?
İhtimal için öngörebileceği bir basamak bile değildi. Doğu'nun sevgisi ölümcüldü. Ayrılıklarından sonra yol arkadaşının yalnızca o zehirli meret olacağını biliyordu Gürmen kızı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZALI
Teen FictionArızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış...