"Ay acaba nasıl bir hoca ya?" Emre, yavaş adımlarla yanımıza ilerleyip öğretmenler masasına oturdu. Böylece tam karşımıza geçmişti ben de Esma ile kalorifer peteğinin üzerinde oturuyordum.
"Bence çok iyi bir hoca geliyor," dedi Esma Emre'ye cevap olarak. "Of umarım yakışıklıdır ya edebiyat sevmem için bir sebebim olur." Söylediği şeye gülerek göz devirdim.
"Aptal kız, karşında modelden farksız olan ben, yani Emre Aydın duruyor. Utanmıyor musun yanımda böyle şeyler söylemeye?"
"Ay sana mı söylüyorum ben be!" dedi Esma cırlayarak. "Ben Aşkın'a söylüyorum, girme araya!"
"Peh," yüzünü buruşturarak bana döndü. "Bu arada biz tam tanışmadık değil mi? Ben Emre, hoşgeldin okulumuza. Biraz geç oldu ama olsun."
Gülümsemeye çalıştım. "Ben de Aşkın."
"Seni biliyoruz canım," dedi gülerek. "Bizim esas kızı kurtarmışsın Semih'ten."
"Ay hatırlatma ya kabus gibiydi!" Esma ellerini yüzüne koyduğunda Emre'nin çenesini sıktığını farkettim.
"Tam yapmak istediğimi yapmışsın kafa atarak."
"Neyse ne," dedim omuz silkerek. "Oldu bitti boşverelim."
"Aynen aynen, bence de." Esma da bana katıldığında Emre'de omuz silkti.
Adım sesleri, koridordaki zeminde yankı yaparken Emre "Aha geliyor, yerinize geçin!" diyerek uyardı hepimizi. Koşar adımlarla sıralarımıza ilerlediğimizde, Yağız kendi sırasına doğru geçerken omuz attı omzuma. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda sırıttı.
"Pardon, yanlışlıkla oldu Aşkım."
"Muhattabım değilsin Yağız." dedim umursamazlıktan gelip sırama yerleşirken. Tam o sırada da sınıfın kapısı açılmış, içeri genç bir hoca girmişti.
Esma, gördüğü yüzle koluma dokundu. "Yuh," dedi kulağıma doğru eğilip. "Karizmanın öz evladı mısın be!"
Arsızca söylediği şeyle sessizce gülüp koluna vurdum. "Sussana, duyacak şimdi!"
Gülerek omuz silkip gelen hocaya bakmaya devam ettiğinde göz devirdim. Barış, antrenmanlarının olduğunu söyleyerek bugünkü derslere katılmayacaktı. Basketbol takımında olduğunu söylemişti. Söylemese bile bunu her hâlinden anlayabilirdim. Klasik yakışıklı, başarılı basketbol takım kaptanı imajı veriyordu çünkü. Düşüncelerime son verip yavaş yavaş gelen hocaya çevirdim bakışlarımı. Ayaklanan sınıfı gördüğünde elini 'dur' anlamında kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT [tamamlandı.]
Teen Fiction[tamamlandı.] "Bu daha fragmandı Aşkın." Yağız aramızdaki Barış'ı önemsemeden yüzüme bakmaya devam etti. Resmen öfkeden kuduruyordu. "Bu daha hiçbir şeydi. Ağlaya ağlaya göndereceğim seni buradan." Başını salladı tehditkarca. "Senin biletini kestim...