4.BÖLÜM

843 43 12
                                    

Ayaklarımı yere sürte sürte sınıfımı bulmaya çalışıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayaklarımı yere sürte sürte sınıfımı bulmaya çalışıyordum. Sözde Barış bana yardımcı olacaktı ama son dakika tanımadığım, Emre adında bir çocuk gelip Barış'ı çağırmıştı. Bana özürler dileyip yanımdan ayrılmış, ben de tüm umursamazlığımla müdürün yanına gidip sınıfımı öğrenmiştim.

11-B.

Barış hangi sınıftaydı, hiçbir fikrim yoktu. Onu bu koskoca okulda gün içinde bulamayabilirdim.

Dudaklarımı büzerek ilerlemeye devam ederken tam yanımda da esmer, kısa saçlı, sevimli bir kız ilerliyordu. Ona yandan bakış atıp birkaç saniye süzdüğümde rahatsız olacağını düşünüp gözlerimi üzerinden çektim.

1 aydır doğru düzgün insan yüzü gördüğüm yoktu, çevremdekilere uzaylı görmüş gibi bakıyordum. Okulda neredeyse çirkin kız yoktu, hepsi manken gibiydi. Balık etlilerin bile yüzleri o kadar güzeldi ki, yüzüne bakanlar kilolarını aldırmazdı.

Erkekleri ise tam bir şampiyonlar ligiydi. Eski devlet okulum aklıma geldiğinde yüzümü buruşturdum. Kusursuz insan yoktu fakat bunları gördüğümde ister istemez karşılaştırma gibi bir saçmalık yapmıştım. Belki de konuşacak kimsem olmadığından kendi kendime zihnimi oyalayacak şeyler buluyordum.


"Esma!" Arkadan gelen sesle geriye bakma isteğimi bastırdım. Yürümeye devam ederken yanımdaki yürüyen kızın birden yavaşladığını hissettim. İster istemez adımlarımı yavaşlattım ben de.

"Esma, baksana bana! Konuşmamız lazım!"

Arkadadan gelen çocuk yanımdaki kızın hemen dibine geldiğinde kızın adının Esma olduğu kesinleşti. Fakat Esma denilen kız çocuğun yüzüne bile bakmadı.

"Konuşacak bir şeyimiz kalmadı Semih."

"Beni bir dinle!" Çocuk sesini yükselttiğinde gözlerimi ikisinden aldım. Belli ki aralarında bir şey vardı ve onları dikizlemem doğru değildi. Belki de sevgililerdi ve ufak bir tartışmaydı aralarındaki. Beni ilgilendirmezdi. Gerçi, koridorun ortasındaydık. Neden yanlış olsun ki? Saklanılacak bir şey olsa ulu orta konuşmazlardı.


"Dinlemek istemiyorum."

"Dinleyeceksin!" Sesi az öncekine göre daha yüksek çıktığında onlara bakmıyordum. Ta ki Esma sesini yükseltinceye kadar.

"Bırak kolumu!"

Beni ilgilendirmezdi, bakma Aşkın!

ŞAH MAT [tamamlandı.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin