18.BÖLÜM

444 33 18
                                    



Bazen, kendimi kontrol etmekte zorlanıyordum. Yağız'a diyordum fakat sürekli kalp kıran bendim. Biri canımı sıktığında dilimi tutamıyor, tüm zehrimi akıtıyordum karşımdakine.

Yaklaşık 5 dakikadır Demir'i izliyordum. Durgundu. Tuhaf derecede durgundu. Canını yakmıştım farkındaydım. Özür dilemem gerekiyordu, farkındaydım ama hak etmişti.

Yanımdaki haraketlilikle irkildiğimde, gözlerimi Demir'den aldım. İlayda yanıma sandalye çekmişti. "Bu sefer fazla üzerine gittin." dediğinde omuz silktim.

"Hak etmişti."

"Evet." dediğinde şaşırmıştım. İlayda bana ilk kez hak veriyordu? "Okula geldiğinden beri ben de Demir de üzerine fazla geldik, farkındaydım."

"Neden peki?" dedim sakince. "Ben size ne yaptım da bana karşı böylesiniz?"

"Benimki tamamen şahsi," dedi omuz silkerek. "Demir de bildiğimiz Demir işte.."

Sessiz kaldım.

"Özür dileme." dedi umursamaz bir tavırla. "Ağır konuştun ama özür dilenecek bir şey yapmadın. Yağız'ın yanında seni öyle aşağılamamalıydı."

"Yağız umrumda değil." derken kaşlarımı çattım. "Beni kimsenin yanında öyle aşağılayamaz İlayda." Birkaç saniye duraksadığımda kafama dank etmişcesine yüzüne baktım. "Sen Yağız meselesini mi biliyorsun?"

"Bilmemek için kör olmak lazım," diyerek göz devirdi. "Bilmeyen yoktur bence aranızdaki çekimi.. Birbirinize çok güzel bakıyorsunuz."

Çok güzel mi? Ben Yağız'ı elimde olsa bir kaşık suda boğardım! İlayda bile bunları söylüyorsa, Barış kesinlikle kördü.

"Ooofff," Sıkıntıyla nefesimi dışarı vererek ellerimi saçlarıma geçirdim. "Kimseye söyleme bunu, lütfen."

"Barış'a neden bir şans vermiyorsun?" diye sordu konuyu çevirip."Yani bence hoş çocuk, onunla deneyebilirsin."

"Barış'ı nereden biliyorsun?" diye mırıldandım sitemle.

Güldü. "Demirle göründüğünden iyi arkadaşızdır, bakma böyle olduğumuza. O anlattı."

"Barış benim arkadaşım." dedim keskin bir tavırla. "Onu sadece arkadaşım olarak seviyorum. Ayrıca senin de dediğin gibi, Yağız var."

"Yağız da Gizemle çıkıyor," Elini çenesine koydu. "Gerçekten garipsiniz."

"İlayda," dedim ben de kendimi iyice ona doğru çevirerek. "Dün sahneye çıktığında, Buğra ile bana bakarak konuştun. Bize imreniyor musun? Yanlış anlama, sana hava atmak ya da seni küçümsemek için sormuyorum."

"İmreniyorum." diye itiraf ettiğinde bunu beklemiyordum. "Hatta, dün ufacık bir anlığına senin yerinde olmak istedim."

"Buğra ile benim gibi olmak istiyorsun." dediğimde başını salladı ağır ağır. "Neden olmuyorsun peki?"

"Ben onun annesini aldatan adamın kızıyım Aşkın." dedi alayla. "Sence bizim aramız sizinki gibi iyi olabilir mi?"

"O adam aynı zamanda Buğra'nın da babası. Bence büyüklerin hataları küçüklere kesilmemeli." Sessiz kaldığında devam ettim. "İnsanları küçük görüyor, onlarla alay ediyorsun. Egolusun. Kendini havalı sanıyorsun ama yaptığın hareketler hiç de havalı değil, aksine ezikçe. Özünde iyi bir kızsın, neden kendini böyle kötü biri olarak gösterme çabasına giriyorsun?"

ŞAH MAT [tamamlandı.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin