finale son 3 ya da son 4 bölüm, bilginize..
Mustafa Hoca'nın gidişinin üzerinden tam 1 hafta geçmişti. O kadar büyük bir boşluk hissetmiştim ki bu 1 hafta boyunca, tarifi yoktu. Gerçekten hayatıma dokunan birkaç insandan biriydi, Mustafa Hoca.
Ne kadar zaman geçerse geçsin, kesinlikle onu ziyarete gidecektim düzenli olarak. Aklımın hep bir köşesinde olacaktı.
"Düğüne gelecek misin?" Babam, merakla yüzüme bakarken omuz silktim.
"Bakarız."
Bana, resmen kendi düğününe gelmem için baskı yapıyordu. Son 1 hafta kalmıştı düğüne. "Aşkın böyle yapma," dedi sessizce. "Sen benim mutlu olmamı istemiyor musun? Neden böylesin sen?"
Derin bir nefes verip başımı kaldırarak yüzüne baktım. "Sen benim mutlu olmama izin veriyor musun baba?"
"Benim görevim seni korumak." dedi benimle zıtlaşarak.
"Bunu benim mutluluğumu bozmayarak da yapabilirdin," dedim mırıldanarak. "Ben her şeyi unuttum, tamam mı? Her şeyi. Seni anlıyorum, mutlu olmak istiyorsun, farkındayım. Ama bunu neden beni kırarak yapıyorsun baba?"
Sessiz kalıp derin bir iç çektiğinde, cesaret buldum bu sessizliğinde. "Ben, Yağızla sevgiliyim." dedim hiç düşünmeden. Kaşları havalanırken, "Yapamadım. Olmadı baba, olduramadım. Ben onsuz yapamıyorum," diye devam ettim. "Vazgeçemiyorum, karşı da koyamıyorum. Sana göre aşkın yaşı var, bu işler için daha küçüğüm ama çok seviyorum."
Nefesimi tutarak yüzüne baktığımda birkaç saniye duraksadı. "Kızım.." dedi sessizce.
"İstersen kız," dedim omuz silkerek. "Hatta bağır, çağır ama hayır, ben Yağız'dan vazgeçm-"
Lafımı tamamlayamadan kollarını bana doladığında şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. "İlk kez," dedi fısıldayarak. "6 yıldan beri benimle ilk kez böyle bir şey paylaşıyorsun."
Sertçe yutkundum. "Nasıl kızarım sana?" diye devam etti. "Bu benim için o kadar özel bir şey ki, anlatamam sana."
Gözlerimi kapatıp kokusunu içime çekerken, burnumun ucunun sızladığını farkettim. "Baba sevgisi görmeyen kızlar," dedim boğuk bir sesle. "O sevgiyi doldurmak için başkalarına ihtiyaç duyarlarmış. Sürekli birilerinin onu sevmesini, o boşluğu doldurmasını isterlermiş." Burnumu çektim. "Ben o boşluğu Yağız doldursun istedim baba, benim eksiklerimi o tamamlasın istedim.."
"Beni affetmeyeceğini biliyorum," diye karşılık verdi. "Ama inan bana eskisi gibi olabilmemiz için çabalayacağım."
Derin bir iç çekip geriye doğru çektim kendimi. "Zaman her şeyin ilacıdır." dedim bir umut kırıntısıyla.
Başını belli belirsiz sallarken, zilin çalmasıyla birlikte duraksadım. "Birini mi bekliyordun?" diye sordu yandan bir bakış atarak. Başımı sağa sola salladığımda, mutfaktan annemin sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT [tamamlandı.]
Teen Fiction[tamamlandı.] "Bu daha fragmandı Aşkın." Yağız aramızdaki Barış'ı önemsemeden yüzüme bakmaya devam etti. Resmen öfkeden kuduruyordu. "Bu daha hiçbir şeydi. Ağlaya ağlaya göndereceğim seni buradan." Başını salladı tehditkarca. "Senin biletini kestim...