3K olmuşuz aşklarım <3
Hepinize okuduğunuz için teşekkür ederim.
Nice okunmalara..
Telefonumu çıkarıp saate baktım.
18.45'ti.
Yağız hazırlanmak için odasına gitmişti ve üzerinden tam 15 dakika geçmişti! Nasıl bu kadar uyuşuk olabilirdi? "Yağız'ı mı bekliyorsun?" Tanıdık gelmeyen bir sesle birlikte başımı çevirdiğimde bir adamla göz göze geldik.
"Evet." dedim sessizce. "Pardon, tanıyamadım?"
"Ben Yağız'ın babası," dediğinde kaşlarım havalandı. "Cengiz Karayel."
"Ben de Aşkın." dedim gülümseyerek. "Memnun oldum."
"Eşim senden bahsetti." Gözlerini kısarak beni süzdü. "Yağız'ın sınıf arkadaşıymışsın."
"Önceden öyleydim." diye düzelttim. "Arel Koleji'nde okuyorum şuan. Özel sebeplerden ötürü ayrıldım okulunuzdan."
"Umarım beğenmediğin bir şey olmamıştır okulda?" dedi sorarcasına. "Eğer varsa söyleyebilirsin."
"Hayır beğenmediğimden değiştirmedim. Dediğim gibi, özel bir sebepten ötürüydü." Arkamdaki masaya yaslandım. "Yoksa okulunuz dört dörtlük, hiçbir eksiği yok."
"Öyledir." Yağız Karayel egosunu babasından almış olabilir miydi?
"Sizi burada hiç görmedim. Meşgul olmalısınız." Maksat zaman geçmesiydi. Ayrıca, sevgilimin babasını yakından tanımak istiyordum.
"Odamdan pek dışarı çıkmam, ofis işlerini de evden idare etmeyi severim." Yanımdaki sandalyeye oturdu. "Yağız bahsetmedi mi hiç?"
"Yağız pek benimle kendisiyle ilgili şeyleri paylaşmayı sevmez." dediğimde güldü.
"Yağız kimseyle bir şey paylaşmayı sevmez." Başını iki yana salladı. "Zaten bahsetmesini beklemek büyük aptallık olurdu."
Ben de sandalyeye oturdum. "Neden öyle dediniz?"
"Yağız beni sevmez." dediğinde kaşlarım çatıldı. Ne demek sevmezdi? "Ben de sevilecek bir adam değilim, orası ayrı mesele."
"Bence yanlış düşünüyorsunuz." Gözlerimi gözlerine diktim. "Her çocuk babasını sever."
"Eğer o babanın iki tane oğlu varsa, büyük oğlunu küçük oğlundan daha çok seviyorsa ve onu kaybettiyse, tüm suçu küçük oğluna atarak ondan nefret etmeye başladıysa, o küçük çocuk babasını sevmez Aşkın." dedi Yağız tam arkamda durarak. Sertçe yutkunduğumda, babası ile aramızda sözsüz bir bakışma geçti. "Gidelim mi?" dedi sessizliğimizden güç bularak.
"Gidelim." diyebildim zar zor.
<>
"Yağız, iyi misin?" diye sorduğumda etrafa kısa bir bakış atıp tanıdık kimsenin olmadığından emin olup beni kolunun altına çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT [tamamlandı.]
Teen Fiction[tamamlandı.] "Bu daha fragmandı Aşkın." Yağız aramızdaki Barış'ı önemsemeden yüzüme bakmaya devam etti. Resmen öfkeden kuduruyordu. "Bu daha hiçbir şeydi. Ağlaya ağlaya göndereceğim seni buradan." Başını salladı tehditkarca. "Senin biletini kestim...