2
,
Yağız'ı bulmak için gittiğim yer sayısı.
Üstelik yakın mesafede yerler değillerdi, hepsi de birbirinden oldukça uzak yerlerdi. Son bir seçeneğim kalmıştı, eğer burada da değilse Buğra'yı elimden hiçbir kuvvet alamazdı. Telefonumu çıkarıp WhatsApp'a girerek Buğra'nın attığı son yeri taksiciye gösterdiğimde bıkkınlıkla nefesini dışarı verip başıyla onaylayarak sürmeye devam etti. Şarjımın azalması, daha da sinirlerimi bozmuştu.
Tüm paramı taksiciye verecektim indiğim zaman! Adam resmen bana İstanbul'u tur attırmıştı. Eğer Yağız özürümü kabul etmezse, saçını başını yolardım onun!
"Yol buraya kadar." Adamın sesiyle başımı kaldırdım. Etrafa bakındığımda, ağaç dışında hiçbir şey göremiyordum. "Daha ilerisine araba çıkmaz."
"Emin misiniz burası olduğuna?" dedim dikiz aynısından adamın yansımasına bakarak. "Kesin burası mı?"
"Gösterdiğiniz mesaja göre evet, burası."
"Burada bekler misiniz peki beni? Çok değil, en fazla 10 dakika!" diye sordum.
"Paramı verirsen beklerim." dedi omuz silkerek.
"Ya ben zaten eve vardığımızda vereceğim senin paranı, bekle işte beni!"
"Kaçmayacağın ne malum?"
Gözlerini kısarak yüzüme baktığında gözlerimi büyüttüm. "Yok artık abi! Nereye kaçacağım ben burada, Allah aşkına deli miyim ben?"
"Ben bilmem." dedi ellerini iki yana açarak. "Parama bakarım ben."
"Ay aman be lanet olsun." dedim söylenerek çantama uzanıp.
Annemin verdiklerinden biriktirdiğim paramı çıkarıp adama doğru uzattığımda az önceki düşük suratlı adam gitmiş, güleryüzlü bir hâl almıştı.
"Bekle ama bak beni burada!" dedim uyararak. Başını salladığında arabadan inip telefonumu çıkararak Buğra kişisinin üzerine tıkladım. İkinci kez çalışında telefonu açmıştı.
"He söyle."
"Ben bu son attığın adrese geldim." dedim yürümeye başlayarak. "Tam olarak ağaçların arasındayım, nerede olabilir bu çocuk?"
"Bak şimdi yol boyu yürü, hızlı yürürsen yaklaşık 5 dakika sonra yolun sonunda bir yol ayrımı var. Sol tarafa dön, dik bir yamaç göreceksin. Oradan yukarıya çıktığında Yağız oradaki tepede oturuyordur."
"Allah aşkına bu yeri aramak için çok mu uğraştınız?" dedim homurdanarak.
"Onu Yağız'a sorarsın hanımefendi, orası benim yerim değil onun yeri."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT [tamamlandı.]
Teen Fiction[tamamlandı.] "Bu daha fragmandı Aşkın." Yağız aramızdaki Barış'ı önemsemeden yüzüme bakmaya devam etti. Resmen öfkeden kuduruyordu. "Bu daha hiçbir şeydi. Ağlaya ağlaya göndereceğim seni buradan." Başını salladı tehditkarca. "Senin biletini kestim...