Yağız Karayel'in Anlatımıyla :
Barış :
"Evde misin?"
"Evdeysen yanına geliyorum."
"Hatta kapıdayım."
"Kapıyı aç."Bana fırsat dahi vermemişti. Belki ben onunla konuşmak istemiyordum? Ne diye inatla üsteliyordu ki?
Derin bir nefes alıp yatağımda doğruldum ve ayaklandım. Tam kapıya doğru ilerleyecektim ki, Barış karşımdaydı. Anlaşılan Sevda Abla benden önce davranıp kapıyı açmıştı Barış'a.
"Hoşgeldin." dedim sessizce. "Hayırdır, bu ziyareti neye borçluyuz?"
"Aşk olsun." Dudaklarını sarkıtarak bana doğru ilerledi. "Kardeşimi görmeye gelemem mi ben?"
"Gelirsin tabi," derken yatağı gösterdim. "Geç otur."
Başını sallayıp yatağın üzerine otururken ben de ağır ağır yanına oturdum. "Eskiden," dedi yüzüme bakarak. "Eski dediğim de Aşkın okula gelmeden önce.. Daha samimiydik sanki?"
"Öyleydik." diye karşılık verdim isteksizce. "Aramıza engel koyan sen oldun, ben değil."
"Sadece Aşkın'ı sana karşı savunmak istedim."
Gülümsedim. "Onun, senin onu savunmana ihtiyacı var mıydı sence?"
"Yoktu." Yüzünde bir tebessüm oluştu. "O bensiz de korurdu kendini ama işte ne bileyim.."
"Bir şeyler içer miyiz?" diye sorarak konuyu dağıttım.
"Yok ya," diyerek iyice benden tarafa döndü. "Ben buraya bir konu hakkında konuşmak için geldim."
Tam da tahmin ettiğim gibi.. Bana Aşkın'ı anlatacaktı.
"Hayırdır?" diye sordum sanki haberim yokmuş gibi.
"Konu Aşkın." Derin bir nefes verdi. "Aslında, Aşkın ve sen."
Kaşlarım çatılmıştı. Bunu beklemiyordum işte. "Aşkın ve ben?"
"Evet." diyerek gözlerini gözlerime dikti. "Bana doğru söylemeni istiyorum Yağız. Ona aşık mısın?"
Kaskatı kesildim. Buna cevap veremezdim. Hele dün gece, Aşkın ve Barış'ı o şekilde gördükten sonra, Barış'ın gözlerinin içine baka baka 'Aşığım' diyemezdim. "Ne alaka?" diyebildim birkaç saniye sonra. "Aşkın ve ben? Kafayı mı yedin oğlum sen?"
"Ne bileyim," derken gözlerini benden kaçırdı. "Son zamanlarda samimi gibi geldiniz gözüme. Günlerdir onların okulundan da ayrılmıyorsun. Hâlbuki Arel Koleji'ne yıllardır gitmiyordun."
"Bir yanlış anlaşılma oldu. Kendimi suçlu durumda göstermekten çok sıkıldım ve konuyu açıklığa getirmek için gittim sürekli. Bunun Aşkınla bir ilgisi yok, kim olsa giderdim."
"Gitmezdin Yağız. Kimse senin umrunda olmaz ki, insanların düşüncelerine önem vermezsin sen."
"Barış ne duymak istiyorsun?" diye çıkıştım sertçe. "Sana aşık değilim diyorum. Yalan söyleyecek hâlim yok!"
"Tamam sinirlenme be oğlum."
"Sen hayırdır?" dedim kaş göz yaparak. "10 cümlenin 9'unda Aşkın var?"
"Ben Aşkın'a aşık oldum." dedi hiç düşünmeden. Sertçe yutkunup dişlerimi sıktım. "Onu düşünmeden yapamıyorum. Olmuyor."
"Gizem?" diye devam ettim sakin olmaya çalışarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT [tamamlandı.]
Teen Fiction[tamamlandı.] "Bu daha fragmandı Aşkın." Yağız aramızdaki Barış'ı önemsemeden yüzüme bakmaya devam etti. Resmen öfkeden kuduruyordu. "Bu daha hiçbir şeydi. Ağlaya ağlaya göndereceğim seni buradan." Başını salladı tehditkarca. "Senin biletini kestim...