Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series
Yüzüme çarpılan soğuk suyla gözlerim aralandı. Yatağımın başında duran gölgelerin Anya ve annem olduğunu anladığımda ıslanmış saçlarımla yattığım yerden doğruldum.
-Bunun için üzgünüm İdella ama bizi endişelendirdin.
Sersemlemiş gibiydim ve ayılmak için ellerimle yüzümü sıvazlayarak,
-Önemli değil, diyebildim. Bu kadar derin uyuyabildiğim için şaşkındım. Kısa bir duşun ardından Anya beni kıyafet odasına çekiştirdi. Giyinmeme yardımcı olurken,
-Tören günlerinde illa ki uyuyakalan biri oluyor, diye söylendi.
Uzamış saçlarımı geriye alarak at kuyruğu şeklinde yukarıdan bağladı. Hafif bir makyaj için maskelerden birini yüzüme kapatırken babam da kapıda belirmişti.
-Hazır olmak üzere efendim, diyen Anya'nın sesi telaşlı çıkmıştı.
Onu daha fazla uğraştırmadan maskeyi yüzümden çıkarıp ayağa kalktım.
-Hazırım bile! Hadi gidelim.
Anya'ya teşekkür ettikten sonra vakit kaybetmeden anne ve babamın peşine takıldım.
Tören alanına gitmek için dolambaçlı ve dar kanalları kullanmıştık. Aphiliaris'in sahnesine çıkmak, kanatsız bir Adonia için oldukça zorlayıcıydı. Su seslerine karışan halkın sesini duydukça kalp atışlarım hızlanmaya başladığında içimden tekrar ettiğim sözlere odaklanmaya çalıştım;
"Ben suya aidim. Ben buraya aidim. Ben Adonia'yım."
İlk durduğumuz alanda anne ve babam yanımdan ayrıldılar. Reina olmamın yanı sıra aynı zamanda alt çember üyesiydim bu yüzden de alt çember üyelerinin yanında yer almam gerekiyordu.
-Törende görüşürüz İdella Alina, dedi babam. Başımla onu onayladıktan sonra inmem gereken kapıya kadar gondolu yönlendirdim.
Yüksek tavanlı ince kanalda bir süre daha ilerlemeye devam ettikten sonra nihayet çember alt üyelerinin geçmesine izin verilen kapıya ulaşmıştım. Kapıdan geçmek için bana öğrettikleri gibi kıyafetin göğüs kısmına yerleştirilmiş nişanı söktüm. Kapıdaki diğer nişanlara bakacak olursak ben hariç herkes teşrif etmişti. Kendi nişanımı büyük üçgenin tepesine yerleştirip suyu saat yönünde yönlendirerek şeklin dış hattını oluşturan yuvarlağı bir tur tamamladım. Başladığı noktaya dönen su, kuvars kristâlinden yapılma nişanda toplandı ve son olarak kristal, etrafa yoğun bir ışık kümesi yaydı. Açılan kapıdan içeri süzülürken omuzlarıma çöken tören gününün ağırlığını hâlâ üzerimden atamamıştım.
Bekleme alanı oldukça genişti ve tören alanında duracağımız yükseltinin altına denk geliyordu. Koltukların arkasında zaman geçirmeye yardımcı olmak amaçlı ufak bir kütüphane, içeceklerle dolu bir bar, ayna, soyunma kabinleri ve bizi sahneye yükseltecek olan platform bulunmaktaydı.
Amity ve Briana kütüphanenin önündeydi. İçeri girer girmez Karolek'i, barda kendine içecek bakıyor numarası ile Amity'i keserken yakalamıştım. Arion, gömüldüğü koltukta eline aldığı kitabı yarılamış sayılırdı. Cy ise kendi getirdiği belli olan belgeleri incelemekle meşguldü.
Çıkardığım gürültüyle herkesin gözü üzerime çevrildi. Taşlarının temsil ettiği renklerin içinde hepsi normalden çok daha göz alıcı görünüyordu. Aniden gelen gülme isteği, erkeklerin jokey pantolonuna benzer pantolonları yüzündendi. Başını okuduğu kitaptan kaldırma zahmetine giren Arion,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fasenix Serisi 2 - VANORA
FantasyBilinmezlik hep korkutur. Tüm canlılar gibi, insan da çevresindekilere hâkim olma arzusunu bir meşale gibi taşır içinde. Bilinmezlikten korkup, kendini bilmeden yaşayan varlıklarla dolu evrende, birbirinden kaçışa ''yaşam'' derler. Belki de bu yüzde...