Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series
-Günaydın.
Kai'nin arkasında beliren Owin, neden birbirimize bu kadar yakın ve sus pus durduğumuzu merak etmiş olmalıydı. Elindeki poşetleri bırakırken;
-Kavga etmediğinizi umuyorum, dediğinde ikimiz de sessiz kalmayı tercih ettik. Owin de bunun üzerine,
-Ufak bir alışverişe çıkmıştım ama anlaşılan hata etmişim, dedi. Ona bakarken Jayr'a ne kadar benzediğini tekrar fark ederek içimi saran öfkeyle karışık hüznü bastırmaya çalıştım. Onu biraz olsun rahatlatmak amacıyla,
-Sorun değil, yalnızca biraz şaşırdım, diyebildim.
Bu sefer susan taraf o olmuştu. Gözleri Kai ve benim aramda gidip gelirken bakışları, Kai'nin varlığının benim için sorun teşkil etmediğine inanmadığını söylüyordu.
-Kıyafetler için teşekkür ederim, dedim konuyu değiştirmeye çalışarak. Bunun üzerine Owin'in yüzüne çarpık bir gülümseme yerleşti ve,
-Karşındaki adama teşekkür et, dedi. Zafer kazanmış edasıyla mutfağa yönelmeden önce biraz beklemiş, düştüğüm durumla eğlenir gibi o çarpık gülümseyişi yüzünde tutmuştu. Neyse ki Kai daha fazla beklemeden,
-Benim için bir zevkti, diyerek beni kurtardı. Hemen sonra da bakışlarını benden çekerek üst kata yöneldi. Kıyafetlerin bedeni konusunda Owin'in yetenekli olduğuna dair yaptığım iltifatı hatırlayınca utandım ve bu düşünceyle birlikte ne yapacağımı bilemeden Owin'e yardım etmek üzere mutfağa kaçtım.
Owin'in yeni aldığı yiyecekleri görene kadar açlığımın farkında bile değildim. Hepsine hayranlıkla göz gezdirdiğimi gören Owin bıyık altından güldü. Malzemeleri buzdolabına yerleştirme görevini üstlenip ona aldırmamaya çalıştım. Anlaşılan benimle dalga geçmeyi kendine yeni hobi edinmişti.
Owin hazırlıkları tamamlayıp yemek yapmaya giriştiğinde dışarıdaki kar yağışı biraz yavaşlamıştı. Yer yer ona, yer yer manzaraya kayan bakışlarımın ardında, böyle bir yerde aklında hiç sorun olmadan yaşamanın nasıl bir şey olacağını düşünüyordum. Sessizliğim onu sıkmış olacak ki bir yandan peynirleri keserken diğer yandan,
-Rahat uyuyabildin mi? diye sordu.
-Daha iyisi olamazdı, diyebildim.
-Seni rahatsız etmiş olmalıyız.
-Beni boşversene, asıl sen nasılsın?
Onu gerçekten merak ediyordum. Şu an hatırı sorulması gereken biri varsa bu, kesinlikle ben değildim.
Bana cevap verirken gözlerini bir an olsun önündeki işten ayırmadı;
-Gelecek puslu ama en azından siz güvende ve yanımdasınız.
Kai ve beni kastettiğini anlayarak sustum. Owin, ona değer veriyor ve güveniyordu. Ne diyeceğimi bilemediğim için birkaç sebzeyi elime alıp yıkama işini en gösterişsiz şekilde yapmak üzere lavaboya yöneldim.
-Üzgünüm, dediğini işittiğimde başımı gömdüğüm sebzelerden hafifçe kaldırdım. O da yaptığı işe ara verdikten sonra bana yaklaşarak tezgâha yaslandı.
-En azından bir gün daha bekleyip sana söylemeliydim.
Önemsiz bir ayrıntıdan bahsediyormuş gibi tek omzumu hafifçe silktim.
-Sorun değil.
Basit sözcüklerle onu geçiştirmeye çalışıp elimdeki sebzeleri yıkamaya devam ettim. Sabah Kai'yi gördüğümde ya da biraz önce beni öperken hissettiklerimi düşünmemek için kendimi oyalamam gerekiyordu ve şu an elimdeki domatesler bunu çok iyi yapıyordu. Onunla böyle bir yerde karşılaşacağımı tahmin bile edemezdim ama asıl sorun o değildi; asıl sorun, bu durumun beni heyecanlandırmış ve içten içe mutlu etmiş olmasıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fasenix Serisi 2 - VANORA
FantasyBilinmezlik hep korkutur. Tüm canlılar gibi, insan da çevresindekilere hâkim olma arzusunu bir meşale gibi taşır içinde. Bilinmezlikten korkup, kendini bilmeden yaşayan varlıklarla dolu evrende, birbirinden kaçışa ''yaşam'' derler. Belki de bu yüzde...