Fasenix Serisi 2 - VANORA

⚚ Dünya 6

Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Karanlıkta inmeye çalıştığım merdivenlerden düşmemek için yavaşladım. Owin'in hazırladığı kahvenin kokusu alt katı sarmıştı. Avizedeki mumlar ve şömine yanmadığı için ortamın eski sıcaklığını bu kokuda bulmak ümidiyle kahvenin hoş kokusunu derin derin soludum.

 Yavaş yavaş karanlığa alışan gözlerim Owin'i seçerken onun çoktan kupasını kavramış, koca koltuğun köşelerinden birine yerleşmiş olduğunu anladım. Geldiğimi fark etse de konuşmadan kahvesini yudumlamaya devam etti. Ben de masadaki kupalardan birini aldıktan sonra aramızda biraz mesafe bırakarak koltuğun ortasına oturdum.

 Kai'nin ayak seslerini duymadığım her saniye, umutsuzluk olarak bana dönüyor, dakikalar geçtikçe sabırsızlığımı bastırmak ve kendimi oyalamak için kahveden küçük ama hızlı yudumlar alıyordum. Bana güvenmesini, yanımıza gelmesini ve neler oluyorsa her şeyi baştan sonra anlatmasını istiyordum...

-Ondan hoşlanıyorsun.

 Birkaç dakikadır hâkim olan sessizliği yırtan sözleri yüzünden son aldığım yudum kursağımda kaldı. Nefes almak için öksürüklerimle birlikte sarsılan fincandan saçılan kahve, üzerime sarındığım örtünün her tarafına bulaşmıştı. Owin ise yerinden bir santim olsun kıpırdamadan sadece başını biraz bana doğru çevirmekle yetindi.

-Onunla ilgili konularda sakin kalmayı öğrenmelisin.

 Elime geçirdiğim küçük yastıklardan birini ona fırlatıp,

-Owin, şu an gerçekten saçmalık kaldırabileceğimi sanmıyorum, diyerek onu geçiştirmeye çalıştım. Net göremesem de fırlattığım yastığı havada kolayca yakalamış, bunu yaparken de kahvesinden bir damla bile dökmemiş olmalıydı.

-Bu kadar tepki göstermene gerek yok İdella. Ne de olsa sırtımdaki kanatlarla ilişkinizi en son yargılayacak kişiyim.

 İlişkimiz? Aramızdaki şeye bir ilişki denebilir miydi?

-Lütfen şu konuyu kapatır mısın?

 Bunu söylerken elbette Owin'in ricamı duymazdan geleceğini, konuyu uzatarak benimle eğlenme fırsatını kaçırmayacağını düşünüyordum fakat merdivenden gelen ayak sesleriyle ikimiz de sessizleştik. Tekrar kavradığım bardağı kendime çekerken Kai'nin salonda ilerleyen karaltısını takip ettim. Aceleden yoksun, ağır adımlarla yaklaşıp yanıma oturduktan sonra eğilerek son kupayı kendine aldı.

 Owin de ben de sanki sözleşmiş gibi onun ağzından çıkacak sözleri bekliyorduk. Neyse ki ikimizi de fazla bekletmeden konuştu;

-Yeni bir planım var ve seni bu plana dahil etmemin tek yolu beni sorgulamaman ve sözlerime harfiyen uyman.

 Owin, cevap vermem için bana fırsat tanımadan kupasını sertçe masaya bıraktı.

-Daha önce de söyledim, onu hiçbir koşulda aramıza dahil edemezsin.

 Ondan böyle bir itiraz beklemediğim için sormak ve söylemek istediklerim boğazıma dizildi. Owin'in sesindeki memnuniyetsizliği ikimiz de hissetmiştik. Yine de Kai, onunla karşılık vermek yerine bir süre susmayı tercih etti. Tekrar konuştuğundaysa sorusunu yine bana yöneltmişti;

-Ne diyorsun? Bunu yapabilir misin?

-Sorgulama, uygula. Benden askerin mi olmamı istiyorsun?

 Kai bu çıkarımıma karşı gelmeyince Owin oturduğu yerden kalkarak onun üzerine yürüdü.

-Ele geçirilirse hepimiz biteriz. Irkım o manyağın buyruğunda yeterince tehlikede. Ona istediğini altın tabakta sunmaya niyetim yok!